339 entry daha
  • istanbul'daki hemen her lig maçında tribündeki yerini alıyor malum, yanındaki yamakları oğuz-metin-müfit ile beraber. ama sanırım bu dörtlünün kahvesi gibi stadyumlar. yaptıkları kadro seçimlerini düşünce, kimse beni bu dörtlünün, evde eşlerinin dırdırından kaçmak, iki geyik çevirmek, beleşe çay içmek, arada ne oluyor diye maça bakmak için değil de futbolcu takip etmek için maçlara gittiğine inandıramaz. ama bizde bir basın ahlakı, adam gibi bir eleştiri kültürü gelişmiş olsa; testiler kırıldıktan sonra değil kırılmadan bir kamuoyu baskısı yaratılır ki, hüseyin çimşir'in olduğu bir takıma hangi nedenlerle deniz barış'ın alınmadığı, hamit altıntop'un oynamayacağı ilk maç için neden uğur uçar'ın düşünülmediği (ki herhangi başka bir sağ bek de düşünülmüş değil), vederson'un neden görmezden gelindiği, buna karşılık ortalarda görülmeyen tümer metin'in niye içeri sürekli damsız buyur edildiği, necati ateş'te ne gibi ışıltılar görüldüğü sorulur.
    kadro iskeleti kurmaya çalışmak iyi iyi olmasına da; o iskeletin kemikleri bir taraflara girer ağlar dururuz sonra.
39230 entry daha
hesabın var mı? giriş yap