9 entry daha
  • hükmün kendisine bağlandığı vasıf, illet anlamında usûl-i fıkıh terimi.

    sözlükte “iki şey arasında ilgi ve bağ kurmak, bağlamak” anlamındaki niyâta yahut inâta masdarından bir mekân ismi olan menât “ilgi ve bağ kurulan, dayanılacak yer” demektir.

    fıkıh usulünde hükümlerin amaçlarını kavramayı ve bunların gerekçelerini belirlemeyi hedefleyen ta‘lîl işlemi ve bunun sonucunda tesbit edilen illet, gerek nasların yorumlanması gerekse yorum sınırlarını aşan diğer ictihad metotlarında önemli bir yere sahip olmakla beraber bu meseleyle ilgili tartışmalara daha çok kıyas bahislerinde yer verilmiştir.

    1. tahkiku’l-menât. illet nas, icmâ veya istinbat yoluyla bilindikten sonra bunun her bir olayda var olup olmadığını araştırmak demektir.

    tahkiku’l-menât uygulamaya yönelik bir ictihad olduğundan değişik alanlarda karşılaşılan fıkhî sonuç bağlanabilecek olayların her birine ait hükmün belirlenmesinde başvurulması kaçınılmaz bir yöntemdir.

    diğer usulcülerden farklı olarak şâtıbî tahkiku’l-menâtın özel ve genel olmak üzere iki kısma ayrılabileceğini söylemiş, özel olanı yukarıda açıklandığı tarzda illetin her bir muayyen hadisede araştırılması, genel olanı ise belli konu başlıklarıyla (türleri) ilgili olarak menât belirleme şeklinde tanımlamış, ancak türlerle ilgili ictihadın muayyen şahıs ve olaylar hakkındaki ictihada duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmayacağını vurgulamıştır.

    2. tenkihu’l-menât. açıkça belirtilmese de nassın illet olduğuna delâlet ettiği bir vasfı, birlikte zikredilen ve hükmün illeti sayılamayacak diğer vasıflardan ayıklamak için yapılan araştırma demektir.

    fahreddin er-râzî, tenkihu’l-menâtın illeti belirleme yöntemlerinden sebr ve taksim metoduyla aynı olduğunu ileri sürmüştür (el-ma??ûl, ıı, 359).

    3. tahrîcü’l-menât. nas veya icmâda yer alan fıkhî bir hükmün bu kaynaklarda belirtilmeyen illetini ortaya çıkarmak üzere yapılan ictihad demektir.

    menât kavramı ve bu kavramın üçlü tasnifi daha çok şâfiî usulcülerince geliştirilmiş olup bilhassa klasik dönem hanefî usul eserlerinde bu üçlü sınıflamaya rastlanmaz.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap