erdal onar
-
devam zorunluluğu olmayan fakültede, derslerine devam bir kez tadını alan için zorunluluktur. ders verdiği amfide yer bulmak genelde zordur. anayasa hukuku 1. sınıf dersidir; erdal onar alır liseden yeni çıkmış bebecikleri, adam yapar onlardan.
ilk dersinde güven aşılar öğrencisine. içinde bulunduğu kurumun tarihini, bir ivy school'da bulunmanın ayrıcalığını ve buna uygun davranmanın gerekliliğini anlatır camdaki kalın gövdeli sarmaşığı gösterirken...
parlamentoda oy sağlamaya çalışan whipperları anlatırken, tilki avındaki asilleri, kamçının savruluşunu anlatır, öyle bir anlatır ki, at sırtında yeşil çayırlarda buluverirsiniz kendinizi...
ve son dersinde vedalaşır, "öyle bir meslek seçtiniz ki" der, "asla kapınızı mutlu insanlar çalmayacak. kimse size gelip de 'bugün çok mutluyum, bunun belgelenmesi istiyorum' demeyecek." dersin sonunda bir şiir okur, behçet necatigil'den
"adı, soyadı
açılır parantez
doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
kapanır, parantez.
o şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı
bir parantez içinde doğum, ölüm yılları."
öyle bir şiir okur ki, amfinin yarısından çoğunun hıçkıra hıçkıra ağlayış sesinden, çekilen burunlardan sonunu duyamazsınız.
erdal onar, hocadır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap