9 entry daha
  • islam kültürüne zenginlik katan unsurlardan biridir.
    her ne kadar "ehl-i sünnetten ayrılanlar" olarak gününün şartlarına göre doğru bir isimlendirme yapıldıysa da, islam dini içinde akıl ve akılcılığın önemi konusunda diğer birçok inanç akımına olumlu etkileri de olmuştur. ehl-i sünnetin azam imamı ebu hanife, kufe yıllarında bu akımın önde gelenleriyle büyük tartışmalara girdiyse de onların fikirleriden etkilenmiş olduğu söylenebilir. itikad ile ilgili temel fetva ve görüşlerini aktaran el fıkh-ı ekber adlı eserde kader, irade, insanın sorumluluğu gibi hususlarda nakle dayanan ve akla uyan değerlendirmelerinden bu kolayca müşahade edilebilir.
    diğer taraftan söz konusu edilen imam ı azam bile mutezile'nin içinde olduğu tartışma ortamından bir süre sonra kaçma gereği duymuş ve talebelerine de mutezile'nin tartışmalarına kendilerini kaptırmamalarını öğütlemiştir.

    aradan bunca zaman geçtikten, mutezile akımı fiilen sonlandıktan ve islam dünyası rasyonel düşünen bir dünya karşısında oldukça geriledikten sonra, bugün için bazı müslümanların, mutezileye hala düşmanlık beslemeleri, tekfir etmeleri bu açılardan yanlış ve gereksizdir. islamın sahih bir nakle dayandığına inananların, din ve dolayısıyla kur'an'ın tutarlılığı üzerinde kolayca şüphe içine düşüp onu akılla anlamaktan uzak durmaya çalışması, akılla kavramaya çalışanları dışlaması, bir kompleksin neticesidir. bu tür davranışlar islam'ın anlaşılması ve uygulanması bakımından da uzun vadede kötü neticeler verebilmektedir.
76 entry daha
hesabın var mı? giriş yap