6 entry daha
  • bugün, içimden gelen her şeyi anlattığım bir mektuba dolaylı yoldan bu cevabı aldım. ne kadar ağır bir sözmüş, nasıl oturdu içime anlatamam. bir masada oturduğunuzu ve insanların gözlerinin içine bakarak kendinizi açıklamaya, bir şeyi anlatmaya çalıştığınızı hayal edin. sonra birisi "tamam", diyor, "edebiyat yapma". bütün samimiyetiniz, iyi niyetiniz o masada öylece kalıyor. birinin "lütfen konuş, konuş lütfen" demesi bile kurtaramaz sizi, kaldıramaz o masadan artık.

    bu sözü duyduğunuz biriyle, samimi bir özür olmadan nasıl bir ilişkiniz olabilir ki? edebiyat mı yapıyorum hâlâ, peki...

    masada bırakıyorum tüm sözcükleri şimdi.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap