9 entry daha
  • bu kitapçıyı yeniden dekore etmişler, bir kısmını da kafeye dönüştürmüşler. (gayet hoş olduğunu söyleyebilirim, hatta bu değişim patron abi ve ablayı da gözle görülür derecede kibarlaştırmış) o vakitten sonra ne zaman içeri adım atsam, kesin orada bir grup oturuyor oluyor ve felsefi/tarihi/siyasi bir muhabbet dönüyor, istisnasız. yani karşıdaki pastanede otursalar belki yoldan geçenlere bakıp üf göde bak diyecekler ama dört yanları kitapla çevrili olunca ortam zizek'e kesiyor, afedersin herhangi bir yerini sallasan foucault'a çarpıyor. yani oraya oturdun diye illa kitap, sanat, sinema konuşmak zorunda değilsin, bi rahatla, önce adam ol.. sanat, sinema bunlar sonradan olur hep, yavaş yavaş.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap