6 entry daha
  • önünde klavyesiyle (adı bu olsa gerek) oturup çalmaya başladığında, kenarda eline oyuncak bir org almış, kendi kendine oynayan bir çocuk gibi. valla bak pek sevimli görünüyor yahu.

    hep en arka köşede, karanlıklar içinde* oturuyor, ondan sonra etrafında millet şarkı söylüyormuş, ağlıyormuş, gülüyormuş umrunda değil sanki. parmakları tuşların üzerinde sanki çalmıyormuş da ööylesine tempo tutuyormuşçasına rastgele geziniyor gibi, bi de sakalları neredeyse kucağına değecek gibi eğildi miydi tamam. el konuşur, sevişirmiş ona ne!

    otur, seyret, gülümse. öyle bir insan. hazır yolumuz buralara düşmüşken söz yazarlığına ve bestelerine de şapka çıkarıp gidelim, tam olsun. (koskoca adamı çocuk yapmanın ardından toparlama çabaları)
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap