rifat hisarcıklıoğlu

• bunların yüzsüzlüğü halis mi?
  
  ulan kaç zamandır yatırım yapçaz hehe diye hükümetin saçma sapan faiz politikasından kaynaklanan ucuz kredileri alıp alıp ev, araba, yat, kat, yurtiçi yurtdışı otel, şu, bu hepsini aldınız, işçiye gelince "hele şu enflasyon belli olsun" deyip kaşıkla verdiniz, hazır savaş var, fiyatlar sürekli artıyor deyip yatırım yapacağız dediğiniz krediler ile döviz alıp sözde hedge, hammadde alıp "ileride pahalıya satarım" stokçuluğu yaptınız, şimdi de bddk filan eliyle dolaylı yoldan krediler kısılıp faizler yüzde 50'ye fırlayınca, tahıl anlaşması sonrası hammadde ve resesyon korkusu sebebiyle kısmi emtia fiyatları düşüşleri olup yaptığınız stok da götte patlayınca bu sefer "finansmana erişemiyoruz, yatırım yapamıyoruz" diye ağlıyorsunuz.
  
  o kadar paranız yoksa aldığınız dövizleri, yedi ceddinize aldığınız mersoları filan satın, gene yetişmez ise kredi buluruz size.
  
  türk kapitalisti böyle yüzsüz işte. para kazanınca "ben yaptım, çok zekiyim, vergi ödemem, devlet ne yapmış", yaptığı hinlik kötü sonuç doğurunca "yandım allah, devlet baba yardım et, fakirden al bana ver".
  
  böyle müteşebbis olunuyorsa dünyada herkes tacir olsun, hayat da bayram olsun.
  
  hepsi dünyaları kazandı, gitti yemeye içmeye harcadı. banka karları şu bu dört kat arttı. döviz bozmamak için yurt dışında göstermelik şirketler kuruyorsunuz. ama kar edemiyorum diyor adamlar. olum siz imtihan mısınız la.
  
  mesela erdal bahçıvan. bizim edepsiz türk kapitalistinin özeti. hükümete çakıyor enflasyon yüksek diye, faizler artsın diyor. haklı mı, haklı. sonra da kavcıoğlu'na toplantıda "kredi faizleri çok yüksek, bankalara müdahale edin" diyor. sen istemiyor muydun birader faizler artsın, ne zırlıyorsun o zaman?
  
  faizler artsın ama sana bana artsın. onlara artmasın. dertleri bu.
  
  stokları düşük fiyattan satın, yatları katları satın, döviz satın ödeyin borçları. dünyaları yerken iyiydi.