9 entry daha
  • mezun olunması kazanılmasından kat kat zor olan bölümdür.

    birçok meslek gibi esas problemler çalışma hayatında başlamaktadır.

    eğer devlet kurumlarından birinde (mta, türkiye petrolleri ao v.b.) çalışma piyangosunu kazanırsanız ne ala, arazide çadır kurup okey oynayabilirsiniz ve hatta bunu için ek üçret, görev yolluğu falan bile alabilirsiniz.

    şansız çoğunluktan biri iseniz; mesleğinizi yapmak için özel sektörde maden firmalarında köle-mühendis olarak çalışmanız, yeraltı madenlerinden örnek toplayarak, taşları elleyerek, sondaj çamurlarına batarak ömür törpülemeniz gerekmektedir.

    daha da zorunu başarmak isterseniz, serbest çalışırsınız. serbest çalışan bir jeoloji mühendisinin iş hayatı diğer meslaktaşlarına göre bence en zor olanıdır. hem de yeni mezun iseniz oda başkanının "okulda birşey öğretmiyorlar, zemin etüdünü öğrenmen, rapor yazabilmen için senin bir-iki yıl deneyimli mühendisin yanında (asgari ücrete yakın bir bedelle) çalışman lazım" diyebilir. odanın mühendislerin haklarını korumak iddiasıyla öne sürdüğü büro tescili şartlarını gördükten sonra "başlarım odanın yapacağı işe" hissiyatı oluşabilir. öyleki oda, bir jeoloji mühendisinin serbest çalışmasını ve hatta başka bir şirkette istihdam edilebilmesini zorlaştırmak için elinden geleni yapmıştır. bu şartları sağlayıp aşabilirseniz karşınıza yeni engeller çıkacaktır. çift imza olayı, inşaat mühendisleri ile kapışma, mimarlardan, mütahitlerden iş koparma, paranı alabilmek için resmen savaşma ve benzeri zorluklar sizi beklemektedir.

    yada tüm bu olayları bir kenara itip, bilgisayar deneyiminizle devletin alakasız bir kurumuna sözleşmeli olarak girip, bir işletme mezunun yaptığı işi yaparak kafanız rahat bir şekilde çalışırsınız. masanızda oturup bir gün aynı kurumda kadroya geçme hayalleri kurarsınız.

    her şeye rağmen mühendislik branşları arasında en eğlencelisi, en sağlıklısı, en doğalı bence.

    ayrıca (bkz: entry nick uyumu)

    edit: imla
75 entry daha
hesabın var mı? giriş yap