2 entry daha
  • 64'ler, türkiye'deki ilk oyun dergisi olmasi acisindan önemli bir yere sahip ama,
    fotokopi fanzilerden bile kötü layout'u, anlam bozukluklariyla dolu kafa bulandiran yazilari, cami çinilerini andiran tramlar üzerine okunamayan oyun açiklamalari, kirmizi fon üzerine yesil yazilarla 11. sayida 1. yıldönümünü kutlamalari, editorial köşesinde abdurrahman pala tokat yemiş pozuna eşlik eden ercüment menemen tarzi giriş yazilariyla hafızamda pek olumlu intiba bırakmamış...

    o zamanki tek rakibi oyun içeriği fazla olmayan commodore dergisi'ydi. 64'ler c vg'in (bkz: computer and video games) low budget bir kopyasiydi bence. yazilarin c vg'den ceviri oldugu anlatilan oyunlarin 3 ay sonra türkiye'ye gelmesinden belliydi. bazen hiç üşenmiyorlar rastan saga'nin barbarian'in haritasini c plus vg logosuyla basabiliyorlardi. osman topçu'nun hiç piyasaya çıkamamış bir oyunun demosunu final versiyonmuş gibi tanitmasi da oldukça ilginçtir. onlu sayilardan sonra kapagin sol tarafında bulunan kesik cizgiler ile kapağı tamamen alman 64'er'in aynısı olmuştur, zaten logo da 64'er'den çorlamadır.

    sayfalarının neredeyse tamamını oyun açıklamasına ayırmış bir derginin oyun sektöründeki yaratıcı kişilerle yapılmış roportajlara, oyunların nasıl yapıldığına dair en ufak bir ipucuna yer ayırmamış olması ise büyük bir eksikliktir. o zamanin yabanci dergilerinde olduğu gibi arada bir düzenlenecek resim, demo yarismasi gibi aktivitelerle insanlar teşvik edilebilirdi en azından..
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap