13 entry daha
  • az önce gördüğüm kadarıyla atv'nin belgelerini ve casus uçak görüntülerini yayımlamakta olduğu haberdarlık. bölgeye gönderildiği iddia edilen f-16'ların kalkmış görünmediği, beş gün önceden itibaren genelkurmay'a durumu etraflıca izah eden bir raporun yanılmıyorsam bir yarbay tarafından gönderildiği filan gibi şeyler, yine yamulmuyorsam belgelerin görüntüleriyle beraber yayımlandı. tabi ki burada ikna olmak ile olmamak arasında kalındığı takdirde "hayır bunlar gerçk belge değil, elimde tutmadan inanmam" demekte bir sakınca yoktur (ayrıca saygı da duyarım "inandığı her belgeyi eline alıp incelemiş adam" diye). bir ihtimal bunlar yalan bir belge olsun. o zaman da taraf'ın da atv'nin de kurumsal olarak bayağı bayağı aptal olması gerekiyor ki sürmanşetlerle kırkbeş dakikalık yayınlarla bunun altını çizsin. silahlı kuvvetlere bu şekilde çatacak kurumların, bunu bir de yalan belgelerle ve bangır bangır yapması türkiye'de ne derece mümkündür, neticeleri ne olur, sizin takdirinize bırakıyorum.

    tabi ki burada "e pkk da bu adamları öldürdü" yargısı, yapılan yorumlarda belirtilmesine gerek duyulmayan bir yargıdır. zira zaten üzerine yorum yapılan konu "tsk'nın x'ten haberdar olması"dır, x de aktütün'de pkk'nın 17 askeri öldürmesidir. herkes kendi kaynaklarını takip ediyor tabi ki, ama ben hiçbir kaynağın "şayet tsk'nın ihmali mevzubahisse bu gençleri öldüren pkk'nın suçu yoktur"a çıkacak bir ima dahi görmedim. pkk'nın terör örgütü olması, adam öldürmesi artık insanların sürekli belirtme ihtiyacı duymadığı bir şey. bunun belirtilmediği her konuşmaya "niye onlara katil demedin" şeklinde çıkış yapılabilir ama o çıkış sanki çıkış yapmak adına yapılmış bir çıkış olur. aslında çıkılan bir şey yoktur. sadece çıkış vardır. zira bu konuda pkk'ya odaklanmanın anlamı yoktur. zaten savaş halindesin, terörist bellemişsin resmi olarak, buna dayanarak bir de durumu abartıp binbir problem yaratmışsın devlet olarak, hala bu durumdan çıkarılacak esas dersin "pkk 17 kişi öldürdü" olması problemin neden çözülemediği konusunda bir ipucu verebilir herhalde. pkk 17 askeri bir sınır karakolunu ateş altına alarak nasıl oldu da öldürebildi? asıl soru budur. yoksa pkk her saldırdığında sanki bunu beklemiyormuş gibi davrananlar bana hiç samimi gelmiyor artık. pkk tetiği çekendir, yaşama hakkını ihlal etmiştir. tsk ise, belgeler doğruyu söylüyorsa, o 17 kişinin hayatını hiçe sayarak, gerekli hazırlıkları yapmayarak, yaşama hakkını ihlal etmiştir. ortaya konanlara bakılırsa neredeyse bir hafta önceden raporlanmış, bir gün önceden görüntülerle artık net bir şekilde saptanmış, katır sayısına kadar belgelenmiş bir saldırı gerçekleştikten ve insanlar ölmeye başladıktan sonra takviye çağrılmasının başka bir izahını göremiyorum.

    tsk'nın bunlara cevap vermeme hakkı vardır (enteresan bir şekilde). ammavelakin tsk madem yıpranmak istemiyor, "bu adamlar yalancı, işte bunlar da esas bilgiler" demek durumundadır. taraf da patlar, atv de patlar, bu haberi yayınlamadığına ihtimal vermediğim çoğu yayın organı da patlar. inandırıcılıkları gölgelenir. artık çamur atamazlar. bunun neresi gülünç anlamadım. tsk hem belgeleriyle itham edilecek, hem de bunu yalanlamaya dahi tenezzül etmeyecek. "siz kimsiniz ki sizi muhatap alıp cevap vereceğiz, alt tarafı basınsınız" diyecek. bu size ne anlatıyor? nasıl bir yapılanmayı ifade ediyor? bu suçlamaları, ortada bir antitez yokken, yalanlamaya bile ihtiyaç duymamasının bize garip gelmemesi gülünç değil mi?

    insanların, silahlı kuvvetlerin ciddi bir ihmalkarlığının olduğu iddialarına "bu terör örgütü adam öldürmüştür" gerçeğiyle gölge düşürülebileceğini düşünmeleri gülünç değil mi? evet, tüfekler de tetiğine basınca ateş almış diyorlar. siz hala ihmalkarlığa odaklanın. hayret bir şey.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap