12 entry daha
  • o ses tonunu duydunuz diye havalara uçtuğunuz, hakkında tahminler yaparken yeni dünyalar kurduğunuz, yürürken atmosferi delip geçen, etraftaki tüm sesleri sessizleştiren adam'ın bir çocuk katiline dönüşmesi olayıdır.
    onu bilmezsiniz, tanımazsınız hiç, her gün yanınızdan geçer gider merak etmezsiniz adını. neden bilmezsiniz ama onu bilmek tanımak istemezsiniz belki de zaman doğru değildir. bir adamdır o. ismi, cismi belli olmayan, bir adam ve siz sadece o bilmediğiniz adamı seversiniz, onun içinizde yarattığı dünyayı, belki bir daha yaşayamayacağınız kadar güzel olan o hisleri. o adam kimseye ait değildir, sevgilisi varmı yokmu bilmezsiniz. olsa da farketmez zaten, bu tip gerçek hikayelere pabuç bırakmaz sizin hikayeniz. tüm şarkılar onunla ilgilidir çünkü yaşadığınız birşey yoktur ortada, tüm şarkılar muhtemeldir onun için, biraz olsun onu taşıyolardır belki içlerinde diye seversiniz tümünü. bir gün gelsin sadece bir gün gelsin ve bana birşeyler anlatsın dersiniz, belki kendi kafanızdan attığınız basit bir takma adı vardır onun, belki de binlerce isim bulmuşsunuzdur zaten çoktan. ailenizin bir parçası olmuştur artık, arkadaş grubunuzun içinde bir üye. tam bir konuşma içindesiniz, ve yine geçer karşınızdan. yine tüm sesler susar yine tek duyduğunuz kalbinizin sesidir..
    yıllar geçer, geçen yıllar bu minik dünyayı içinde taşıyan kızı büyütmüştür belki, belki adam da büyümüştür çok, çok üzülmüştür zamanında.. ama yine de sadece anıdır, güzeldir hala beyinde. olay bu noktaya kadar güzel ve değerlidir aslında. sonrası gerçektir, tanışma, kaynaşma, vakit geçirme, karşılıklı kasışlar, hafif yalan, sevme, soğuma, alışma, aslında alışamama, ve ayrılma. bunlar sizi bir şekilde yıpratır ama üzmez, acıtır ama mahvetmez. zamanı gelir ve keşke o dünya hala içimde kalsaydı dersiniz, çünkü o adam o değildir, belki de odur ama çok geç kalmışsınızdır artık ona ya da o çok geç kalmıştır herşeye.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap