31 entry daha
  • cumhuriyetin ilk yıllarında halktan kopuk, inme bir kültür oluşturma sırasında, kural koyucuların içine düştüğü çok sayıdaki trajikomik durumdan birini çok güzel işlemiş. evet kurulan devlet yeniydi, evet miras olarak aldıkları halk eski devlettendi, jüpiterden halk da getirelemeyecekti. tek yol olarak halkı değiştirmeye çalıştılar.

    bu değişim bir reformist değişimden ziyade, eskiyi yıkıcı ve kendi istediğini zorla inşa edici bir kültürleme şeklinde olacaktı. o kadar insafsızca uygulanmaya çalışıldı ki, bu filmdeki durumlara kadar düşürüldü.

    şu anda halkın koyun sürüsü olarak görüldüğünden şikayet eden kesim, o zamanlar halka koyun kadar dahi değer vermiyordu. bizim dediğimizdir tek doğru, bizim istediğimizdir tek olması istenen...

    sanırım cumhuriyet dönemine eleştri getirdiğinden bu denli gocunuluyor eleştiriliyor ama yiğidin hakkını yiğide vermek lazım. şölenlerle pankartlarla halkın cumhiriyete geçtiğiğini dikte etmeye çalışan kesimi gözler önüne sermiş. bugün dahi halkla, toplumun tabanıyla barışamayan bir zümreyi nasıl oluşturmaya çalıştıkları daha aşikar olmuş.

    cesur bir perspektif. sanırım biraz daha özgür düşünebildikçe, biraz daha devlet dogmalarından arındıkça daha cesur filmler göreceğiz. tebrikler
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap