köy enstitüleri

• (bkz: ibrahim şimşek)
  
  köy enstitüsünden öğretmenliğe öğretmenden öğrenciye adlı kitapta günlük hayatta nasıl uygulandığını okuduğumuz ülkenin umut ışığı, "idi."
  
  konuyla ilgilenen herkesin özellikle öğretmenlerin bu kitabı okumasını hatta pusula edinmesi gerektiğini düşünüyorum.
  
  kitabı okurken cumhuriyetin taze bir çiçek gibi köylere ulaşmaya çalıştığını görürsünüz, o yılların insanlarının neler çektiğini, ne yoksulluklar ile devrimlerin gerçekleştiğini görürsünüz. ve en acısı da bazı şeylerin değişmediğini gerici zihniyetin bir öğretmeni nasıl hedefe aldığını da görürsünüz.
  
  beni çok derinden etkileyen mesleğime daha çok tutunmamı sağlayan bölümlerini paylaşmak istiyorum. kim bilir belki bir yerlerde , herkeslere her yere uzakta kalmış kendini yalnız ve yılgın hisseden , cehaletin esiri olmuş baskıcı zihniyetle mücadele eden ve bu kitapla tanışması gereken öğretmenler de vardır.
  
  ................
  "köy enstitülerinde dünyaca ünlü edebiyat kitapları okunur , kitaplar sınıfta tanıtılırdı. bu uygulama bildiğim kadarıyla bütün köy enstitülerinde de uygulanıyordu. bu konuda okulun kitaplığı oldukça zengindi. milli eğitim bakanı hasan ali yücel'in tercüme ettirdiği batı'dan ve doğu'dan bütün klasikler, okul kütüphanesinde yerlerini almıştı. onların dışında köy ve toplum yaşamını içeren, değişik adlarda ve değişik konularda, ünlü yazarlar tarafından yazılmış pek çok kitap vardı kütüphanemizde."
  
  ........
  
  enstitüde bir gün:
  
  kahvaltıdan sonra telli sazlar çalınır, öğrenciler, bir efenin yönetiminde halk oyunları oynarlardı. daha sonra iş bölümü yapılır, başta müdür olmak üzere yöneticiler, söyleyeceklerini söyler, gerekli duyurular yapılır, sonra da ders grupları derse, iş grupları işe giderlerdi. bu uygulama her gün hiçbir değişikliğe uğramadan sürdürülürdü. bu yapılırken okulun müdürü, öğretmeni, öğrencisi katılırdı etkinliklere. böylece, bir hafta boyu sürecek görevimiz başlardı ivriz köy enstitüsü'nde.
  
  köy enstitülerinde kültür dersleri % 50, sanat de % 25, tarım dersleri de % 25 olarak planlanmıştı yani öğrenciler yalnızca öğretmenlik yapmak için gitmiyordu.
  onlar sanattan, tarımdan da anlayan birer köy lideri gibi hazırlanıyor, eğitim görüyordu. o hafta benim sınıfım tarım işlerinde çalışacaktı, sınıfın bir bölümü tarlada nadas yapacak, bir bölümü bahçede fidan dikmek için çukur kazacak, bir bölümü de atölyelerde sanat öğrenecekti. "
  
  ibrahim şimşek, köy enstitüsünden öğretmenliğe öğretmenden öğrenciye /iş bankası kültür yayınları 2016 .