8 entry daha
  • içinde 100'den fazla karakter olan roman; neyseki karakterlerin tekrar tekrar karşımıza çıkarılması ve isimlerinin birbirine hiç benzememesi hatırlamayı kolaylaştırıyor. bir de yazarın unutmayı zorlaştıran cümleleri var tabi; "ruh sağlığı hastanesinin erkek melek güzelliğindeki hastası barış bakış'ın annesi siyasi baş uzman veda alkan'ın fırsat buldukça aşk yaşadığı romanya elçiliği maslahatgüzarı emil pavulescu o gün istanbuldaydı." (sayfa 340)

    hayranlık uyandırıcı bir kurgu fakat keşke diyalog da olsaymış. italik yazılmış tek başına kalmış cümleler var konuşma olarak, evet, ama diyalog yok.

    --- spoiler ---
    her paragraf bir diğerinin kapısını açıyor; baş hekiminden bahsedilen paragraf onun karısına, karısının annesine, annesinin komşusuna, komşusunun yasak aşk ilişkisine, yasak aşk ilişkisinin erkek tarafının ailesine, ailesinin soyağacına, onların kapıcısına ve kapıcının kardeşinin bir şekilde baş hekimin bilmem nesinin bilmemnesi olmasına bağlanıyor ve oradan hastalardan birinin annesine, annesinin yasak aşk ilişkisine... sonra oradan da.... ve sonra...

    okuduğum süre boyunca sonunu nasıl bağlayacak acaba diye merak ettim, son cümle bana sanki ayfer tunç yazmaktan sıkılmış da romanı bitirivermiş gibi geldi. gerçi alternatif bir son da gelmiyor aklıma, en kusursuzu böyle olması sanırım.
    --- spoiler ---

    özetlenmesi im-kan-sız. üzerine ödev yapmak insanın yıllarını alır, hastanenin tarihine döner iş.

    edit: birileri fena halde uğraşıp önemli denebilecek karakterleri özetlemiş, kitabın resmi web sitesinde var.
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap