6 entry daha
  • --- spoiler ---

    bizler özgür değiliz, gökyüzü başımızın üzerine düşebilir ve tiyatro bunu söylemek için yaratılmıştır.
    --- spoiler ---

    antonin artaud - tiyatro ve ikizi

    veba, medeniyete dair her şeyi silip süpüren bir salgındır.

    bir kente veba çöktüğünde önce bürokrasi ve güvenlik kurumları çöker. belediye hizmetleri çalışmaz hâle gelir. kolluk güçleri halkı korumayı bırakır. ticaret biter. insanı medeni kılan her şey rafa kaldırılır. medeniyetin çökmesi aynı zamanda sosyal personayı ortadan kaldırır. cimriliğiyle meşhur tüccarlar delirip altınlarını saçmaya başlar. kenti korumak için canını veren asker evleri bizzat ateşe verir. insanları güvende hissettiren kurumların ortadan kalkması insanın vahşi doğasının önünde hiçbir engel olmayan bir delilik hâlini sürükler.

    antonin artaud'ya göre tiyatro tam olarak burada başlar. tıpkı veba gibi, insanın en doğal dürtülerini harekete geçirir. insanın saf doğasının dilin sınırlarına takıldığı yerde doğar.

    artaud, vahşet tiyatrosunun prensiplerini belirlerken bali dansından ilham almış. bütün duyguların, olayların ve durumların bu dansta mimik veya jest olarak karşılığı var. dansçılar kendilerini ritimlere teslim ediyor. bu teslimiyet öyle mükemmel bir seviyede ki vurmalıların sesi jestler ve mimiklerle aynı saliselere denk geliyor. sanki müzik arkadaki bir orkestradan değil dansçıların vücudundan geliyor. mimiklerin ve onların ifade ettiği duyguların saniyelik değişimleri ise insana ürpertici geliyor.

    artaud, tiyatronun edebiyatın bir formu olduğu düşüncesini reddediyor. hatta gereksiz yerde kullanılan sözlerin duyguların ifadesini zorlaştırdığını savunuyor. ona göre tiyatronun tıpkı bali dansı gibi duyguların en saf hâlini yansıtması gerekiyor. "vahşet"ten kasıt kan değil, insanî duyguların insanı dehşete düşürecek kadar doğal, içten ve kendiliğinden bir biçimde ele alınması.

    vahşet tiyatrosu, modern tiyatroyu oldukça etkilemiştir. bugün in yer face diye bir tiyatro türünden bahsediyorsak bunu vahşet tiyatrosuna borçluyuz. tiyatro, büyüsünü fizikî mekanda gerçekleşmesine borçlu. olaylar bir ekranda cereyan etmiyor veya onları okuyup zihnimizde canlandırmamız gerekmiyor. gözümüzün önünde oluyor. vahşet tiyatrosu da izleyiciyi izlemeye değil tanık olmaya zorluyor. bu açıdan modern tiyatro için çok değerli.
hesabın var mı? giriş yap