6 entry daha
  • tekrar ediyor olmaktan sıkılmadan söylüyorum, iyilik ve kötülük, karşımıza aralarında tercih yapmamız gereken bir durum çıktığımızda tercihlerimizin sonuçlarına toplum ahlakı kurallarına bakılarak verilen adlardırlar. gerçekte iş o kadar basit ve analitiktir ki standart bir ahlak kuralları kitapçığı oluşturulabilse* yaptığımızın iyi mi kötü mü olduğunu tespit edilecek bilgisayar programları bile yapılabilir.

    elimizde bize ait olmayan bir milyon dolar bulunduğunu düşünelim. karşımızda da iki seçenek var. birincisi parayı alın teri ile kazandığını varsaydığımız sahibine iade etmek diğeri de parayı alıp tüm insani zevk ve arzularımı tatmin edecek bir hayat yaşamak. ikinci seçeneği tercih etmemize yol açacak getiriler açıktır; güzel bir ev, lüks spor arabalar, güzel kadın ya da adamlar, gelecek kaygısı, iş güç derdi olmadan devam ettirilecek dolu bir hayat. birincisini tercih etme öküzlüğünü yapıpta tüm bu keyif ve hazlardan vazgeçtiğimizde kendimizi salak gibi hissetmemize engel olması için ahlak kitapçıkları tarafından uydurulmuş yapay hazlara da insani erdemler diyoruz. yani insani erdemler, size parayı iade ettiğinizde kafanızı duvarlara vurmayın diye enjekte edilen soyluluk hissi, iç huzuru beklentisi, dürüst olmanın dayanılmaz güzelliği gibi ev yapımı ilaçlardırlar.

    yapaydırlar çünkü hiç bir bebek kafasının içinde soyluluk, sadakat, adalet gibi erdemlerle doğmaz. bunların tamamı hayatın çeşitli aşamalarında biz insanlara öğretilir, toplum düzenini koruyabilmek için içimize özenle ve sabırla yerleştirilirler. oysa daha ilk hücreleri oluştuğunda bebeğin hayatta kalma ve ondan zevk alma, kendi çıkarlarını düşünme, yaşamak için öldürme, varolmak için aldatma, tuzak kurma güdüleri de oluşmuşturlar. insanlar o kadar iyi güdülenirler ki ebeveynleri tarafından seçimlerini doğıştan gelenlere göre değil sonradan öğretilenlere dayanarak yapmayı mutluluk saymaya başlarlar. lakin bu hiç de ihtiyaç duyduğumuz bir şey değil.

    gerçekte, herhangi bir tercih yapmak durumunda kaldığınızda erdem denen sakinleştiricileri almakla yaptığınız, doğal olarak istediklerinizi bir kenara bırakmanın yarattığı mutsuzluğu bertaraf etmeye çalışmaktır. size empoze edilen bu bilgileri kafanızın içerisinden atmayı ve her şeyi baştan kendi kendinize öğrenmeyi becerebilirseniz, soyluluk hissinin getirdiği yapay hazlardan daha büyük hazlar yaşayarak ölürsünüz.
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap