5 entry daha
  • kendisinden 50 yaş küçük 22 yaşındaki ayşe yılmaz'la evlenen islamcı yazar.

    ilk silahlı sağ eylemcisi. 22 kasım 1952 tarihinde, lise son sınıf öğrencisiyken, ‘‘allah düşmanı’’ dediği vatan gazetesi sahibi ve başyazarı ahmet emin yalman'a 6 el ateş etti, ‘öldü' diye bıraktı. ‘‘öldürmeye teşebbüs’’ suçundan 10 yıl tutuklu kaldı. cezaevinden çıktıktan sonra lise ve hukuk fakültesini bitirdi. özal hükümetinde sağlık bakanı mehmet aydın'ın özel müşaviri oldu. milliyetçi çalışma partisi'nin genel başkan adayı oldu. can pazarı adlı aşk romanının aynı zamanda kahramanı olan hüseyin üzmez, üniversite öğrencisi ile yaşadığı aşkı romanlaştırdı.

    72 yaşındaki damadın evlilik haberi şöyle verilmektedir*:

    aşırı dinci görüşleri savunmasıyla tanınan vakit gazetesi'nde köşe yazarlığı yapan ve televizyonlarda tartışma programlarında kavgacı bir üslupla islamcı görüşlerini dile getiren hüseyin üzmez ile ayşe yılmaz'ın nikahları, büyük gizlilik içinde kıyıldı. evlilikle ilgili tüm evrakı istanbul'da hazırlayan hüseyin üzmez, bursa'nın arabayatağı mahallesi'nde oturan şükran ve mustafa yılmaz çiftinin kızları ayşe ile evlenmek için, bursa nilüfer evlendirme dairesi'nden nikáh için gün aldı. geçen pazar günü saat 13.30'da nilüfer evlendirme dairesi'ne gelen ayşe yılmaz ve hüseyin üzmez çifti, aralarındaki yarım asırlık yaş farkına aldırmadan nikah defterini imzaladı. nikahta, iki tarafın 60 kadar yakını hazır bulunurken, fotoğraf çekilmesine izin verilmedi.

    evinin altında kuruyemiş dükkanı bulunan kayınpeder mustafa yılmaz, kızının 4 çocuğunun en küçüğü olduğunu belirterek, ‘‘peygamber efendimiz de ayşe anamız 9 yaşındayken evlendi. kızımın evlenmesine ilk zamanlar karşı çıkıyordum. sonra normal karşıladım. zaten 8 aydır telefonla konuşuyorlardı’’ dedi. yılmaz ailesinin komşuları, baba ile çocuklarının nikaha gitmediklerini ve hüseyin üzmez'in hafız olduğu belirtilen geline istanbul'dan bir ev ve bir otomobil aldığını duyduklarını söylediler.

    genç kızlara aşkı ilk değil

    hüseyin üzmez, 2001 yılının aralık ayı başında hürriyet'e verdiği röportajda aşkını anlatırken ‘‘yaş farkı’’nın önemli bir sorun olduğunu söylemişti. üzmez, şunları anlatmıştı:

    ‘‘eşim asil bir kadın. erkek olsaydı, herhalde genelkurmay başkanı olurdu. çok disiplinli, despot. olayı öğrendikten sonra evde kıyametler koptu. en ufak ihanete tahammül etmez. dedim ki ‘doğru, insan kendi duygularına hakim olamıyor. gönlünü almak için altın bilezikler aldım. geçen gün de, altın saat aldım. kızcağızla ilişkim, duygudan ileriye gitmedi. sadece kuğulu park'ta yakınlaşmamız oldu. bir insan o kadar zaafların içinde ancak bu kadar dayanabilir. kızcağızın intihar ettiği, son anda kurtarıldığı doğru. şimdi evlendi. adamcağız, karısının bana olan duygularını herlahde sezmiştir. ‘can pazarı' kitabının ikinci cildini yazmak için hamile kalmasını bekliyorum. çocuk onu evine bağlar diye. yoksa yine çok etkilenecek, sarsılacak. o kızcağızla yaş farkı çok hassas bir konu. yaş olmasaydı ne yapardım biliyor musunuz? eşimden boşanmadan onu nikahıma almadan günaha, cehennemde yanmaya, sorulacak hesaba razı olurdum. ikinci nikaha karşı olduğumdan değil, yaş farkından. yoksa, allah'ın ruhsatı başımızın tacıdır. islam davasının köpeği bile değilim. ama karşıdakiler beni islam davasının temsilcisi gibi görüyorlar.

    şahsımdan islam'a en ufak bir gölge düşeceğine allah canımı 100 bin defa alsın. sırf bundan korktuğum için yapmadım. inançlarını nefislerine alet edenlerden olurdum. yaş farkını o mesele yapmıyordu, ben yapıyordum. 20 yaş daha genç olsaydım keşke. ayrılmak için çeçenistan'a gidip şehit olacaktım. mahmut ustaosmanoğlu efendi hazretleri, kerameten önledi. ‘nefsinle mücadele et' dedi. avustralya'ya da ayrı kalmak, nefsimle mücadele etmek için gittim. duramadım, döndüm.’’
656 entry daha
hesabın var mı? giriş yap