22 entry daha
  • nefes alıp vermesi mide bulandıran insan:( nefes almasın istiyoruz ama hâlâ alıyor, durduramıyoruz. almasa iyiydi.

    durup dururken yine hangi katliamı savunmuş, bilmiyorum. mahmut esat bozkurt'un ilerici olduğunu söylemekle bir katliamı savunmak arasında nasıl bir bağ kurulabildiğini de maalesef anlayamıyorum. hangi katliamdan bahsettiğimizi, konunun oraya ne zaman geldiğini ise hiç çözemedim.

    mahmut esat bozkurt'un türkiye'ye avrupa'nın en gelişmiş medeni hukuk sistemini yerleştirmeye çalıştığını söyledim. buna karşılık "insanları öldürmenin neresi medeniyet?" gibi bir tepki aldım. bu yüzden, bu günü tarihi bir gün olarak kaydediyorum.

    benim, mahmut esat bozkurt'un türkiye'ye "medeniyeti" getirdiği gibi bir iddiam yoktur. medeni hukuk demek, medeniyet demek değildir. medeni hukuk; şahsın hukuku, aile hukuku, eşya hukuku, miras hukuku gibi konuları kapsayan bir hukuk dalıdır. evlilik, boşanma, miras paylaşımı, mülkiyet hakkı vb. hususları düzenler. türkiye, 1926 yılında yeni (ve 2002 yılına kadar kullanılan) bir medeni kanun benimsemiştir. bu medeni kanun, medeni hukuk bakımından avrupa'nın en önde gelen ülkesi olan isviçre'den iktibas edilmiştir. bu iktibasta mahmut esat bozkurt'un rolü büyüktür. böylece mahmut esat bozkurt, türkiye'nin gelişmiş bir medeni hukuk sistemine sahip olmasına katkı sağlamıştır.

    görüldüğü üzere konunun medeni insan davranışları ile yahut insanları öldürmekle bir ilgisi bulunmamaktadır. bir kanunun kabulünden ve bu kanunun avrupa hukuk sistemi içindeki öneminden bahsedilmektedir. bu esnada "1930'larda insan öldürmeye medeniyet dendiği, mahmut esat'ın da bu yöntemle türkiye'ye medeniyet getirdiği" gibi bir sava hiç yer verilmemiştir.

    keza, medeni hukuk sistemi getirmek için "iyi" olmak gerekmediğini söylediğimizde "katliam yapılabilir." demiş olmuyoruz. iki konu arasında bağlantı bulunmadığını hatırlatıyoruz. mars'ta koloni kurabilmek için de iyi insan olmak gerekmez mesela. bu da "mars'ta koloni kurmak için katliam yapılabilir." anlamına gelmez. allah'ım, açıkladığım şeylere bak!

    hemen ilgili bir deyimimizi paylaşalım: (bkz: dam üstünde saksağan vur beline kazmayı)

    sözlük'teki yeni moda bu sanırım. gözüne birini kestiriyorsun; sonra söylemediği şeyleri söylemiş gibi düşünerek ona (aslında kendine) cevap veriyorsun.

    bu bir fikir tartışması değil, gölge dövüşü. kendi kendine tartışan, kendi kendine argüman üreten, kendi kendine o argümanlara tepki gösteren bir kişinin tek kişilik gösterisi. ben, sarissa, buna yanıt vererek ekşi sözlük'e kimseyi ilgilendirmeyen, gereksiz cümleler yüklemek zorunda kaldığım için özür diliyorum.

    unutmadan sorulan soruya cevap vereyim: adolf hitler'i çok seksi buluyorum ama beş kilo fazlası var. denize düşenden beş akçe, düşmeyenden döve döve on akçe alırım. gerisi beni alakadar etmez.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap