202 entry daha
  • aslen 10 seneden uzun süredir, ta lise 1-2 yıllarından beri tanıdığım, ama son 1,5 senede tüm hayatıma kontrolsüzce penetre etmiş progressive metal/rock grubu.

    içine girene kadar eblek bir grup tadında hep playlist'imde bulundu. sonra bir gün kafamı vererek be albümünü dinledim. önemli detay kafamı vererek dinlemiş olmam. o günden beri neredeyse başka bir şey dinleyemez oldum.

    ergen dönemlerimde iced earth idi benim için iyi müziğin tanımı. (bkz: dark saga)

    sonradan kalıcı olarak en takıntılı olduğum grup ise opeth idi. (bkz: morningrise) ve (bkz: still life)

    onlara bu adamlara bağlandığımın 10'da 1'i kadar bağlanmadım muhtemelen.

    ilk dinleyişte içinde gerçek anlamda hiç bir pırıltı bulundurmayan bir pain of salvation şarkısı, water, one hour by the concrete lake albümünden. birazcık ne diyor bu şarkı diye bir bakalım.

    albüm kitapçığında şarkı ile ilgili alıntı:

    "ground water moves very slowly. while water at surface can be measured in meters per second, the ground water will most likely be measured in meters per year! contamination of the ground water causes severe damage for a very long time. despite this, military and nuclear industry constantly pollutes large areas of ground water - in times of peace."

    daniel gildenlöw'ün waterwar isimli makalesinden alıntı bu sözler. şarkı ise genel anlamda medeniyetin (!) ulaşamadığı bölgelerde açlık ve açlıktan öte susuzluk çeken insanlara dikkat çekmek amacıyla yazılmış tamamen. bugünkü keyifli yaşam biçimimizin başka bir topluluğun yaşamına nasıl etki ettiğini göstermek tek amacı. bunlar için büyük bir farkındalığı gerek yok, aslında birazcık okuyan, çevresine bakınan insan farkediyor bunları ama bu adamlar bu tür bir şarkıdan para kazanamayacaklarını, bir çıkar elde edemeyeceklerini bile bile bu şarkıyı yapıyorlar. ve bu şarkı bu adamların en vasat şarkılarından biri olarak karşımızda.

    sonra bu adamlar vocari dei diye bir şarkı yapıyorlar. şarkıyı kendi dinleyicilerinin tanrının telesekreteri olduğunu varsaydıkları bir numaraya bıraktıkları mesajların üzerine kuruyorlar. o şarkıda bir japon ağlıyor, , bir yunan isyan ediyor, milletini bilmediğim bir adam ise şükrediyor ve bunların hepsi o şarkının bir parçası oluyor ve o şarkıyı kusursuz hale getiriyorlar.

    sonra bu adamlar people passing by diye bir şarkı yapıyorlar. şarkı o kadar farklı yollarda geziniyor ki, bir insanın hissedebileceği neredeyse her şeyi sunuyor sana. şarkıdaki he karakterinin nerelerde sürüklendiğini her şeyiyle hissediyorsun.

    nightmist'te ise savaşta ölmek üzere -ölmek zorunda olan- bir adamı dinliyorsun. why shall i die? diye çığlığına attığında bu karakter tüylerin ürpermiyorsa insanlığından şüphe ediyorsun.

    sonra where it hurts dinliyor ve aşk neymiş, onunla yüzleşiyorsun. nerelerini acıttığını güzel bir tahlil ediyorsun daniel gildenlöw ile.

    sonra idiocracyşarkısını dinliyorsun. belki ilk başta ne anlama geliyor bu şarkının sözleri diye boğuşuyorsun. sonra iyice içine girdiğinde şarkının ve sözlerinin anlıyorsun ki amerika-ırak savaşında yer almış, yaralanmış bir adamın zihninde geziniyorsun ve şu şekilde isyan edip bitiriyor şarkıyı:

    'cause ı can see
    and what ı see around me makes me paralyzed
    yes ı can see
    and what ı see is not worthy a democracy
    ıt's uncivilized
    so please close my eyes
    ı don't want to see this undemocratic,
    semi-automatic mediocracy and hypocracy
    pretending we're free
    under plastic flags waving dependency
    for this idiocracy

    close my eyes...

    sonra diyorsun ya, insanız, hepimizin zaafları var elbet. sisters dinlerken okkalı bir osmanlı tokadı tadında bu suratına çarpıyor. olur ya, bir gün gelir belki sen de sevgilinin kız kardeşine aşık olursun...

    özetle

    fuck the way they fuck equality deyişine kurban. (bkz: cribcaged)

    ve

    faith darling, have faith my son
    your daddy is winning a war
    ...for you

    daddy need me
    love and lead me
    your superseding war won't feed me

    (bkz: winning a war)

    danielcim, grubu iyiden bok yoluna sürdün, bi sen kaldın koca gruptan, inşallah toparlarsın götü başı.
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap