32 entry daha
  • geçenlerde yiğiter uluğ köşesinde bu konu üzerine bir yazı yazmış ve şöyle bir örnek vermişti. "sidney 2000 olimpiyat oyunları öncesinde, amerika birleşik devletleri’ni temsil edecek sporculara bir test uygulandı. amaç, çoğu yarışacağı branşta madalya adayı olan sporcular hakkında psikolojik veriler elde edebilmekti. sorulardan biri şöyleydi: “diyelim, size bir ilaç vereceğiz ve performansınızı inanılmayacak ölçüde arttıracak bu ilaç sayesinde olimpiyat şampiyonluğunuz garanti olacak. ancak yarıştan sonra, en fazla bir yıl içinde öleceksiniz. bu ilacı kullanmayı kabul eder miydiniz?”

    sonuç? amerikalı sporcuların yarısı, kendilerini şampiyon yapacak maddeyi almayı ve bir yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde ‘bu dünyadan gider olmaya’ evet dedi!"

    dopingin ata sporu olduğu kanısına varmadan önce sporcuların küçük yaşlardan itibaren verdikleri emeklerini, binbir güçlükle oluşturdukları kariyerlerini, kamuoyunda oluşturdukları değerlerini bir anda silebilecekleri noktaya nasıl geldiklerini anlamak daha önemli. doping kullanımının sadece türkiye'ye ait bir sorun olmadığı aşikar. birkaç ay önce, birçok kişinin kahramanı olmuş olan ve spor tarihinin en büyük doping çetesini kurmakla suçlanan lance armstrong'un uğrattığı hayal kırıklığı tazeliğini korurken, tyson gay ve asafa powell gibi atletizmin üst düzey sporcularında da dopinge rastlanması bu sorunun ne kadar yaygın olduğunu da gösteriyor.

    birçok insana rol model olan bu sporcuların doping kullanıyor olması, bu soruna global anlamda bakılması gerektiğini de gösteriyor. milyar dolarlık bir sektör haline gelmiş olan bu pazarda rakiplerinden sıyrılan, biraz daha ön planda olan sporculara inanılmaz imkanlar sunuluyor. daha çok para kazanma hırsı, şöhret tutkusu, geleceği kurtarma hesapları her yerde olduğu gibi sporda da karşımıza çıkıyor. türkiye'den örnek verecek olursak; spor hizmet ve faaliyetlerinde üstün
    başarı gösterenlerin ödüllendirilmesi hakkında yönetmelik'te olimpiyat oyunlarında kazanılan bir altın madalyaya karşılık verilen ödülü tam 2000 cumhuriyet altını olarak belirlenmiş. dünya şampiyonalarında kazanılan altın madalya 1000, avrupa şampiyonalarında kazanılan altın madalyaya 500 cumhuriyet altını verilen bir ödül sisteminin olduğu yerde, spor yapan bu insanlardan sadece spor yapmasını beklemek hayalcilik olur.

    bu sorunun çözümü için ne yapılması gerektiğini en iyi wada biliyordur herhalde. teknolojinin gelişmesi ilaç sektöründe değişmeleri beraberinde getiriyor. alınan dopingleri silmeye, saklamaya yarayan ilaçlarla sporcular doping kontrolü çevirmesinden kaçmaya çalışırken, wada yetkilileri de aynı teknoloji ile daha ileri dopingmetreler yaratmaya çalışıyor. bir nevi kedi fare oyunu oynanırken olan sporun ruhuna, amacına oluyor. sporcular tarafından sporun ruhuna rahmet okunuyor. kanaatimce bu sorunun çözümü ne yasalarla, ne cezalarla, ne engellemelerle mümkün. sorun evrensel ahlaktan geçiyor. neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkına varamayan bir bireyi hiçbir kanun engelleyemez. ahlak hepimize, her zaman lazımdır. insanlığı bu bataklıktan çıkaracak tek şey de ahlakta gizlidir. bu yüzden sporcunun da, insanın da ahlaklısı çok önemli, çok özeldir.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap