5 entry daha
  • filmin yapımcısının belçika'lı bir arkadaşı varmış ve işadamı olan bu arkadaşın parası kalmış türkiye'de. o tarihlerde -menderes'in asıldığı çalkantılı zamanlar- türk lirası başka bir kura dönüştürülemediği için de adam samy halfon'a "git bari orda bir film çek de param ziyan olmasın" demiş olabilir. yapımcı da, grillet'ye hiroshima mon amour'un bir benzerini istanbul'da çekmek fikrinden bahsetmiş. grillet eşi olan catherine ile istanbul'da tanıştığından ve şehrin üzerinde bıraktığı etkisinden dolayı da, harika bir film olacak olan l'immortelle'in çekimi için her şey hazırmış. kader ve sık dokunmuş ağları denir buna işte.
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap