386 entry daha
  • gruba olan hayranlık genelde şöyle boy gösterir:

    önce we are the champions, bohemian rhapsody, under pressure hayranlığı ve yeni yeni keşfedilen parçalar. bu dönemde ilk iki albümden parçalar filan ağır gelir genelde.

    sonraki aşama don't stop me, fat bottomed girls, somebody to love filan gelir. yavaş yavaş grup içine çeker. insan da tınılara alıştıkça bir sonra dinleyeceği şarkı ilk başladığı tarzda olmasa da kolayca sever.

    bir sonraki aşamada innuendo, mother love, made in heaven gibi freddie'nin ölümü öncesi yaptığı parçaları içerir. kişi genelde bu aşamada iyice grubu içselleştirmiş, bir insan ölürken nasıl böyle bir ses çıkarabilir diye düşünür.

    ve son aşama: prophet song, the millionaire waltz, white queen, father to son, seven seas of rhye gibi parçalar eskisi kadar anlamsız gelmez. hatta bir çoğunun bohemian rhapsody misali gözünüzde ulaşılmayacak noktaya çıktığı görülür. one vision gibi parçaların çok iyi parçalar olmalarına rağmen derinlik olarak the millionaire waltz gibi bir parçanın ne kadar gerisinde ama bir o kadar da çağın gereğinde vs. olduğu görülür.

    kısacası mükemmel gruptur. kötü şarkısı var diyen büyük ihtimalle ilk aşamalardadır. dünyanın gelmiş geçmiş en iyi frontman'ine, alanlarında bir o kadar iyi olan müzisyenlere, bestekarlara, söz yazarlarına sahip gerçekten mükemmel bir oluşumdur. iyi ki şarkılar ölmüyor.
396 entry daha
hesabın var mı? giriş yap