• yirminci yüzyıl başlarında istanbul'un yaşadığı bir efsane, ayrıca türk müziğini icra eden ilk kadınlardandır.
    şöyle ki, bir dönem istanbullular geceleri denizden gelen ve şarkılar söyleyen esrarengiz ve büyüleyici bir genç kız sesi duymaya başladılar. kısa sürede sırf bu sesi dinlemek için boğaziçi'ne akın edenler oldu. ve bu kim olduğu bilinmeyen sesin sahibine 'denizkızı' lakabı yakıştırıldı. zamanın bestekarlarından biri bu sesten öyle etkilendi ki hatta, o dönemlerde çok popüler olan "gel ey denizin nazlı kızı" adlı besteyi yaptı. bu gizemli denizkızımız, büyükdere kıyılarında yaşayan eftalya'ydı elbet. bazen müziği çok seven babasının çalgıları eşliğinde, bazen de yalnız denize açılmakta, şarkılar söylemekteydi. elbet gün geldi, denizkızının kimliği belli oldu, ama etrafında taşıdığı büyülü, gizemli havadan bir şey kaybetmedi eftalya, eftalya sadi hanım daha doğrusu. assolist oldu, şarkılar, türküler söyledi, konserler verdi, plaklar doldurdu, ve hatta atatürk'ün huzurunda söyledi. ölümü de şöhreti gibi denizlerden geldi, jübilesini yaptığı şirket-i hayriye vapurunda üşütüp hastalanan eftalya uzun süre kendini toparlayamadı, can borcunu ödedi.
    kalan müzik birkaç yıl önce "denizkızı eftalya" albümünü çıkarmıştı, ilgililere..
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap