4 entry daha
  • yaşlılık psikolojisini hayal edin.
    hayattan hiçbir beklenti kalmamış.
    planlar, hayaller, hedefler yok.
    az buçuk olsa yapacak sağlık yok, güç yok, imkan yok.
    gönül isterse 20 yaşında olsun, beden 70'inde.
    arzular, hevesler, şevkler, heyecanlar yerini sükunete bırakmış.
    beklenen şey ölüm.
    en geç, hani taş çatlasa yirmi senede, yoksa beş on senede ağır hastalıklarla gelecek bir ölüm.
    mezar, karanlık, çukur, bilinmezlik, inanç varsa hesabın, yoksa hiçliğin yaklaşması.
    onca tecrübeye rağmen adam yerine konmamak, çocuk muamelesi görmek. ve çocuklaşmak da.
    huysuzlaşmak zaman zaman, asabileşmek.
    ve belki bilemediğimiz daha sayısız sıkıntılarla geçirilen bir dönem.

    işte bu dönemde insanı mutlu edebilecek şeyler bir avuçtur.
    öncelikle bedenen güçten düşmemek, kendi tabirleriyle 'kimsrye muhtaç olmamak'.
    daha sonra ise hayatlarında yapıp ettikleri şeylerin tek somut neticeleri olan çoluk çocuğuyla bir arada olmak, onlardan sevgi şefkat ve ilgi görmek. önemsenmek.
    elinizi vicdanınıza koyup huzurevinin onlara ne huzur verebileceğini düşünmeye çalışın.
    gençlik penceresinden bakıp, ne güzel işte her ihtiyacı gideriliyor, kendi yaşıtlarıyla bir arada, canı da sıkılmaz, arada biz de gidip görüyoruz demek bilerek ya da bilmeyerek bir şeyleri gözardı etmektir.
    imkan varsa evde yardımcı tutup yardım alınmalı ama yük olduğu/olacağı hissettirilerek evden -evinden- ayırılmamalı hiç kimse.

    edit: işbu entry hayırlı anne babaları baz alarak yazılmıştır. yoksa aksi türde anne babalara sahip arkadaşları sorgulamak suçlamak haddim değil. her suçun bir getirisi vardır. sokağa atılmayı kimse hak etmez, ama huzurevi bazıları için kendi elleri ile kazandığıdır.
65 entry daha
hesabın var mı? giriş yap