5 entry daha
  • arapça'dan yola çıkıp farsça'da konaklayıp türkçe'ye vardığında başına ilginç şeyler gelen sözcük. başlangıç noktasında "birinin yoldaşı olmak", "topluluk", "değiş-tokuş", "eşlik etme", "ilişki" sözcüklerinin çevrelediği bir anlam alanı vardır. farsça üzerinden türkçe'ye gelirken her yolcu gibi değişir. yoldaşlığın gereğidir bu, gittiği yerdekilerle ve birlikte gittikleriyle eski bütünlüğünden ayrı yeni bir "diyalojik" alan oluşturmak. işte sohbet, yoldaşlık adabı gereği "muhabbet", "söyleşme", "güft ü gû" anlamlarını alır ya da bu anlamları kendinde bulur yolculuğu esnasında. geldiği ya da gittiği yerlerin kökeninin açıklayıcı olamayacağı bir durumdur. bulunduğu alanı homojenize etme çabasında olan, komşu alanlarla sohbeti denemeyen her hareket sözcük olarak "sohbet"i de dışlayacaktır. türk ya da fars tasfiyecisi için arapça kökenli bir sözcüktür o, bizden değildir. arap tasfiyecisi içinse bizdendir bizden olmasına ama bizden gittikten sonra başına gelenler saflığını bozmuştur, temizlemelidir iffetini.
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap