3 entry daha
  • ne çok şaşılacak şeyimiz vardı, ne çok şeye şaşırırken biz. hikayeler sona eremeden içi içe açılan sarmal hikayeler; biri bitmeden biri daha açılır sonra bi hikaye daha. bu fotoğraflarda, o an anlattıklarınla başlayan konuşmalara esler vererek çiğil yağmış saçların okşanırdı tarafımdan. “düzgün bir cümle düşünde kur” diyordun bana “düzgün bir cümle lütfen”. ama ama senin rızana girecek cümle seni semtime uğratmayan cümle de olabilir. bunu itiraf etmem ise düşlerimizi her defasında gözyaşı seanslarına savruluşumuzu dile düşürür.
    görmedin. anlatamadım.
    elinde şemsiye... ama ıslanmış saçların, su almış ayakkabılarınla kapımı her çaldığında düzgün cümleler dökülüyordu nadiren de olsa: “nerede kaldın? kaç saat oldu? önce bir bakkal yapsan, süt ekmek sigara... ha bir de sakız al kız.”
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap