2 entry daha
  • gw'nin ne kadar süpersonik olduğunu anlatmaya başlamadan önce oyunu geliştiren ekibin başındaki abilerimiz kimdir nedir, gelin hep beraber bakalım:

    jeff strain: blizzard da 4 yıl boyunca çalışmış bu abimiz bugünlerde ortalığı kasıp kavuran world of warcraft'ın proje lideriydi. aşağıda bahsedeceğim diğer iki eleman jeff'in aklını çeliverince wow u bırakıp gw üzerinde çalışmaya başladı. ayrıca starcraft ve warcraft 3'ün de önde gelen yazılımcılarından birisidir kendisi.

    mike o'brien: battle.net i bilmeyen yoktur sanırım. hani binlerce insanın deliler gibi kapıştığı oyun portalı. işte bu abimiz battle.net'in mimarıdır. gw'nin aylık ücret istememesini sağlayan yüce insan da budur.

    patrick wyatt: bu güzel abimiz de blizzard'ın araştırma geliştirme bölümünün eski başkan yardımcısıdır. 8 yıllık blizzard macerasında battle.net in proje liderliğini ve warcraft 2 nin network olayı gibi işleri tümden sırtlayan bizzat bu adamdır.

    bu üç abiye ek olarak çeşit çeşit oyunda**** görev almış bir sürü programcı da var ekipte. kısacası tecrübeli ve kendini bu oyuna adamış bir ekip var işin başında.

    herneyse, oyunun kendisine gelelim. muhteşem grafikler, çeşit çeşit canavarlar, boy boy renk renk silahlar zırhlar, dev gibi sanal dünya vs. diye laf kalabalığı yapmayacağım. bunların hepsi piyadaki tüm mmoglerde var. gw'nin farkı ne peki bunlardan? bir insan niye 60 küsür dolar verip gw alır? açıklayayım:

    birincisi bu oyuna aylık para vermiyorsunuz (mike o'brien sağolsun). en başta verdiğiniz 60 dolar ile tüm hayatınız boyunca oynamanız mümkün. isterseniz her 6-8 ayda bir çıkacak genişleme paketlerini alıp oyun hikayesiyle ilgili bölümleri oynayabilirsiniz. ama bu yeni paketleri almamak pvp performansınızı ve oyun zevkinizi hiç bir şekilde etkilemeyecek.

    ikincisi; bu oyunda denge var. bundan kastım "büyücü savaşçıyı patlatır, savaşçı okçuyu keser, okçu büyücüyü vurur" gibi basit bir çember değil. peki nedir? herhangi bir göreve ya da arenaya dalmadan önce her oyuncuya tüm yetenekler/büyüler arasından 8 adet seçim yapma şansı veriliyor. her karakterin toplamda 120 -150 civarı yeteneğe sahip olacağı düşünülürse gayet kritik kararlar vermek gerekebiliyor bu noktada. bazı yeteneklerin/büyülerin birbirleriyle etkileşerek daha güçlenmesi bu seçime performans ve optimizasyon hesaplarını sokuyor (endüstriciler uyumayın). mesela iyileşme yeteneklerine yüklenirseniz atak gücünden, kaçış imkanı sağlayan yeteneklerden feragat etmek zorunda kalıyorsunuz. karakterinizi ne kadar genel amaçlı tutmaya çalışırsanız o kadar güçsüzleşiyorsunuz, bu yüzden birbirini tamamlayan yeteneklere sahip takımlar kurmak gerekiyor. tüm bunlara ek olarak hiç bir karakter yenilmez ya da süper güçlü değil. pvp esnasında odaklanmış ateş altında kalmayan karakterler hariç hiç bir karakter 10 saniyeden kısa sürede ölmüyor ve 10 saniyede planınızı ve durumunuzu gözden geçirmek için yeterli bir süre. yani ani ölüm yok (çok usta guildlerle olan savaşlar hariç), herkesi ezen sınıflar yok, iki üç vuruşta adamı mefta eden büyüler/silahlar yok. gece gündüz oynayıp binlerce altın, yüzlerce tecrübe puanı toplamış çinli/koreli kardeşlerimizin değil, hakikaten iyi plan yapmış, takım oyununu oturtmuş insanların kazandığı bir oyun gw.

    üçüncüsü; bu oyunda esneklik var. her karaktere bir noktaya kadar rol değiştirebilme imkanı sunuluyor. bu oyunlarda genel olarak benimsenmiş oyun stili nedir? savaşçı önde dursun zararı karşılasın, arkadan büyücüler büyü atsın, rahipler takımı iyileştirsin ve saire. tamam, bu oyunda da geçerli bu, ama bir büyücünün tek yapabileceği arkadan büyü atıp savaşçıyla yüz yüze geldiğinde "pardon abey, bilemedim" diyip kafaya baltayı yiyip ölmek değil. mesela savaş alanında elinde paslı bir kılıcı sallayarak bir savaşçıya doğru koşarak hücum eden bir büyücüye gülen savaşçının önce silahlarının etkisiz kalması*** daha sonra o paslı kılıç ile büyücünün her saniye 30 - 40 can götürmesi** (savaşçıların canı 450 - 600 civarı) ve savaşçının afallayıp depara kalkmasına rağmen yol üzerinde yediği bir iki yavaşlatma/zamanaşırı can azaltma büyüsü* ile hakkın rahmetine kavuşması pek ender yaşanan bir olay değil gw dünyasında. "ohoo savaşçılar eziliyor böyle denge olmaz" gibi bir çıkışmaya karşılık o deminki büyücü arkadaşın tek bir büyü iptali anında adeta bir peluş ayıcık kadar zararsız hale geldiğini de belirtmek isterim (evet kestiler beni büyülerimi bozup büğhühüh)

    hepsini toparlayayım:

    bak oyuncu arkadaşım, internet üzerinden aksiyonlu satranç oynamak istiyorsan, hızlı düşünüp çabuk harekete geçebiliyorsan, bir takım ile beraber hareket etmeye yeteneğin/isteğin varsa al bu oyunu. çok eğleneceksin, öyle böyle değil. ben 5-6 gün oynadım aklımı yitirdim planlar geliştirmekten, büyü komboları denemekten. hem zihin egzersizi, hem adrenalin banyosu daha ne diyeyim ben sana.

    fakaat; oyuncu camiasında powergamer olarak bilinen altkümeye kendini ait hissediyorsan, karakterini 60. seviye yapıp bir büyü ile dağlar devirmek, +25 shotgun crossbow of dragonslaying ile terör estirmekten zevk alıyorsan bu oyun sana göre değil. çünkü guild wars'da hiç bir zaman o kadar güçlü olamayacaksın. makro ile kazandığın paralar, tecrübe puanları, en nadir madenden yapılmış zırhın, üzerine bindiğin burnundan ateşler püskürten at gibi zerzavatlarla hiç kimseyi etkileyemeyeceksin. sen bir köşede zırhını kılıcını insanlara gösterip böbürlenmekle meşgulken takımın diğer üyeleri seni çoktan ignore liste alıp 45 saniye sonraki maç için saldırı planı yapmaya başlamış olacaklar. kısacası, hem kendi hem de diğer oyuncuların selameti için guild wars'dan uzak dur. git makro falan yap kazandığın altınları kredileri parayla sat, ekonomiyi canlandır.

    geriye kalan arkadaşlar; hamit sen bayrağı kapıp obelisk'e gidiyorsun abi, nadya güzelim sen hamiti koruyup düşman bayraktarını yavaşlatan büyülerini sallıyorsun, düşman savaşçılarını kızartma işini zolt'a bırakıyorum, büyücülerin büyülerini bozmak da bana kalmış. haydi arkadaşlar, bu eli de aldık mıydı zirve maçının yolunu yarıladık demektir.
58 entry daha
hesabın var mı? giriş yap