5 entry daha
  • böyle çok mutlu olduğum, neşeli bir yaz günü idi. neşeliydim zira beklediğimden kısa sürede ellerin memleketinden "gel lecagot,gel buraları dağıt biraz da" anlamında bir belge aldıydım (bkz: vize). içimden sürekli "kodum mu kodum, kodum mu? kodum. kodum mu? kodum" diyerek pür neşe yurduma gidiyordum ki uzaktan aman veyahut da kader kısmet hanım ve ortak arkadaşlarımız gözüktü.

    ben tabi hemen pasaportumu sallayarak,"helele hölöly hüp hüp hömünü" diyerek onlara sevincimi belli etmeye başladım. onlar da boş durmadı tabi, kimi "oh kurtuluyoruz pezevenkten",kimi de "hah, odası boşalıyor. erken davranırsam kaparım odasını" diyerek sevincime uzaktan ortak oldular. ne zaman ki yakınlaştım, işte o an farkettim avkk hanımın elindeki su şişesini...

    neyse, bir araya geldik, zıp zıp zıplamaya başladık,kah timsah yürüyüşü yaptık, kah birbirmizin üstüne yığıldık yani uzun lafın kısası son dakkada gol atmış bir takım sevinci gösterdik. sevincin orta yerlerinden brinde avkk hanım demez mi "hadi bunu ıslatalıııım"?

    ben tabi hemen "ıslatalım tabi ama nerde? şuraya mı gitsek buraya mı gitsek? ulan bunlar hesabı bana kitler şimdi, sıçtık ki ne sıçtık" gibi düşüncelere dalmışken bir anda gözüm avkk hanımın elindeki su şişesine takıldı. kapağı yoktu, evet avkk hanım bir anda kapağı çıkarmış veeee ani bir hareketle şişeyi pasaportumun üzerine doğru sallamaya, sanki formula 1 kazanmış gibi anlamsız hareketlerde bulunmaya başladı.

    şimdi milisaniye bazında olayı 0 noktasından (şişenin sallanmaya bşladığı an) anlatayım. aşağıdakiler iç ses:

    ----0-200 milisaniye---
    lecagot:"laaaan, ne oluyooooooooo?"
    avkk hanım:"heyooo, çok mutluyum çoooook"
    diğerleri:"ulan bitse şu eğlence de yemeğe gitsek!"

    ----200-400 milisaniye----
    lecagot:"laaan laaaaan, su dökülüyor pasaportun üstüne"
    avkk hanım:"heyooo, çok mutluyum çoooook."
    diğerleri:"ulan bitse de yemek yesek"

    ----400-600 milisaniye----
    lecagot:"anam anam anaaaam, gitti vize gitti umutlar.ulaaaaan"
    avkk hanım:"heyooo, çok mutluyuuuum. aaa su dökülüyor galiba lecagot'nun pasaportuna"
    diğerleri:"aaaa pasaporta su dökülüyor. aman aman aman!"

    -------600-800 milisaniye----
    lecagot:"ulan mendil nerde? bi şey akar mı acaba? nasıl açıklarım konsolosluğa"
    avkk hanım:"lecagot çok kızacak şimdi, şirinlik moduma geçiyim hemen. değiş tonton"
    diğerleri:"yemişiz pasaportu, ulan uzerimize de su geliyor"

    ------800-1000 milisaniye-----
    lecagot:"........"
    avkk hanım:"yaaa, nasıl şirin oluyordum ben? offf, sıçtım galiba"
    diğerleri:"ulan üstümüz başımız su oldu"

    neyse efendim, 1 sn böyle geçti ve herkes ıslanan yerlerini kontrol etmeye başladı. ben elim titreyerek pasaportumun sayfalarını kurulamaya çalışırken avkk hanım da şirinlik moduna geçmeye başladı ve devamı:

    avkk: ehehe, lecagot, bişi olmaz ona güzelim, son teknoloji onlar hede hödö
    lecagot:ya avkk, niye yaptın böle bişi yaaaa?

    bomba cevap hemen geldi:
    avkk: e ıslatalım dediydiiiim?
    lecagot:..........

    evet sayın seyirciler, aman okuyucular, gördüğünüz üzere aman veyahut da kaderkısmet hanım böyle bir insandır. severim, hem çok severim kendisini ama işte başımın belasıdır da bazen.

    (not: yaaaaa, baki kalan kubbede hoş bir sada hanım nasılmış? çiçek istemeyi biliyorsanız, bu entryi okumayı da biliyorsunuz demektir. her çiçeğin bir bedeli var di mi ama?)
92 entry daha
hesabın var mı? giriş yap