175 entry daha
  • sanırım 10-12 yaşlarındaydım. yer yozgat. mevsim kış. annem babam akşamüzeri gitti, gece gelecekler. evde tek başımayım. belki 12 değil 18 yaşında olsam yapacak başka şeyler de bulurdum ama o zamanlar elimden başka bir şey gelmiyordu. belki meşhur parlament sinema gecesi falandı belki de kaderin bir oyunu. bilmiyorum. hiçbir zamanda öğrenemeyeceğim. evet ona denk geldim ve izlemeye başladım. exorcist..!
    umut sarıkaya’nın 16. yy rönesans tablolarını bile kıskandıran ölümsüz eseri “sobalı ev” karikaründeki gibi bir evimiz vardı. filmin başında somyada oturuyordum. somya pencereye yakındı. sonra bahçedeki ağaçların arasında dolaşan bir şeyleri fark etmem uzun sürmedi. kenara kaykıldım. bu seferde somyanın altından uzanacak bir elin ayağımı yakalayacağını düşünerek salonun ortasındaki halının da tam ortasına oturdum. hem her yere hakimdim hem de somyanın altını görebiliyordum. bir süre sonra annemin çok güzel yaptığı benimse içmeyi çok sevdiğim kayısı hoşafı etkisi göstermiş çişim gelmişti. o son kaseyi içmeyecektim..
    çok fena tuvaletim gelmişti ve tuvalet karanlık koridorun sonundaydı. artık tutamıyordum gitmek zorundaydım. dikkatlice yerimden kalktım ve koridora doğru baktım. ışığı yakmam lazımdı ama lanet olası düğme evin dış kapısının yanında yani koridorun diğer ucundaydı. koşarak geçmem gereken düşmanlar ve tuzaklarla dolu 3 metre vardı. bir an geri dönüyor gibi yapıp koşarak gittim ve ışığı yaktım. nasıl stres yaptıysam az daha işeyecektim. tuvaletin kapısını birden bire açtım ve içeri ışık düştü. herhangi bir anormallik yoktu. tuvaletin ışığını yaktım ve içeri girdim. işimi halletmeye başladım ama tedirgindim. sonra birden bir titreme geldi. bilimsel açıklaması; sıcak sıvı dışarı çıkınca vücut ısım düşmüştü ama bana kalırsa göt korkusuydu. titremeyle elimden kaçırdım. evet gitmişti ve durdurulamazdı. ben bulup tekrar çıkartıp düzeltinceye kadar paçalarımdan ılık ılık akmaya başladı. dürüst olmak gerekirse hoşumada gitmedi değil. güzel bir his. neyse buldum çıkardım ama çoktan bitmişti. ne bok yiyecem diye düşünürken bu halde buradan çıkamam. üstümü değiştirmem lazım diye düşündüm. pantolonumu ve çamaşırımı çıkardım. götüm açık halde tuvaletten çıktım. şimdi boku yemiştim. koridorun ışığı nasıl kapanacak? üstelik götüm de açıkta kaldı, çok savunmasızdım. duvara sırtımı verdim. ışığı kapadım. duvara sırtımı vere vere salona kadar geldim. temiz kıyafetler alma gidecek cesaretim ve gücüm kalmamıştı.
    tuvalet operasyonu domuzlar körfezinden bile daha büyük bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı. ailem geldiğinde götüm açık halde salonun ortasında oturuyordum. gelde açıkla. exorcit deyince o kızın kafasının geri dönmesi ve götümün açıkta kalması aklıma geliyor. aha tüylerim diken diken oldu yemin ediyorum. lanet olsun bazı filmlere.
135 entry daha
hesabın var mı? giriş yap