9 entry daha
  • dolama hastalığının fethiye'deki karşılığı.

    soğanın yara iyileşmesine ek bir kullanım alanı, bizde zorlama dedikleri dolama hastalığı/yangısı. dolama hem çok ağrır, hem yerleşince tırnağı düşürmeye gidebilecek sorunlar yaratır. dolamanın erken evresinde fark eden annem kurtuluşunu özetledi: önce ılık-kaynar arası bir suya parmağını tekrar tekrar sokup çıkartmayla başlamış. sonraki adım soğan: külde veya fırında kabuğu soyulmuş bütün soğanı haşlama derecesinde ısıtmış, suyla değil ortam ısısıyla. cücüğünü çıkarıp dolamalı parmağını kaynar soğana sokup sokup çıkartmış gene. o bayağı bir halletmiş. ertesi gün veya 3. adım olarak benzer işlemi elmayla tekrarlamış. fırında ısınmış elmanın merkezini kovaltıp dolamalı parmağını sokup çıkarmaca. böylece parmağı bistüriyle yarmalık olmaktan kurtulmuş. sürekli zonklayıcı ağrısı da geçmiş. (bkz: soğan/@ibisile)

    bu durumda insan hem çeker hem çektirir, az zararla kurtulunacak şansı olmaz. bu koşullarda makul da davranılamıyor(muş). onu anladım ben. sonuna kadar gidiliyormuş zorlamanın, zorlanmanın, belirsizliğin, ikirciğin. aslında ikililerin gönüllü ve erken ayrılma çabalarının pratikteki olanaksızlığı da benzer kaynaklı. insan kendi içinde tek kişilik değil. davranışın, içindekilerden birine paralel olsa öbürküne ters. verim az olmak çatışma çok olmak zorunda. (bkz: hiçbir şey olmamış gibi/@ibisile)

    zorlamayla doğan ve böylesine hit olan kaç müzik grubu vardır acaba? tatilden bavul toplayıp döndürülüp 1992 avrupa futbol sampiyonası şampiyonu olan danimarka takımı gibi... (bkz: boney m./@ibisile)

    (bkz: zorlanım), zorlanma
    (bkz: zor etmek)
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap