• emel'in son albumundeki* super sezen aksu saheseri.

    sabah aksam bagira cagira soylemek isteyenler burdan buyursun:

    birak beni
    artik benden hic hayir yok sana
    gel vazgec
    bundan sonrasi suruklemektir ihtimali

    ilk gunleri unutamiyor insan
    bu yuzden alisamiyor yeni duruma
    vukundan sonradir olayin intikali

    zorlama
    zorla guzellik olmuyor
    insanoglu doymuyor
    ki olum ayrilik kadar koymuyor*
    x 2

    ben unuttum coktan mutlak mutlulugu
    gelen hosgeldi
    azi kaldi, gitti cogu*
    x 2
  • sonunda pek güzel bir sezen aksu vokali barindiran emel'in son albümünde olup, cok iyi yorumladigi, tüyler ürperten, güzel sarki.
  • pi nin bir sarkisinin adi, hersey zor albümlerinden
  • sahici olmayan, sahte olan. oldurtulmaya çalışan. suni.
  • emel'in gayet dingin, gayet yerinde vokaliyle yorumladigi cok guzel sezen aksu sarkisi
  • fiziki olanların yanı sıra psikolojik olanların daha fazla bünyeye zarar verebileceği durumdur.aslında bütün zorlamaların temeli psikolojiktir.akışa ters gitmektir. oysa o akışın bir başlangıcı vardır ve aka aka bu duruma gelmiştir hal.zorlama ile psikolojik suçluluk hissettirebilir belki ama bu akışın gerçeğini değiştirmez olsa olsa anlık bir sabun baloncuğu oluşur.
  • zorlamanın anlamı yoktur.
  • sözleri mükemmel olan şarkılardan bir sezen-emel çalışması.
  • ing. forcing.
    (bkz: #72846298)
  • dolama hastalığının fethiye'deki karşılığı.

    soğanın yara iyileşmesine ek bir kullanım alanı, bizde zorlama dedikleri dolama hastalığı/yangısı. dolama hem çok ağrır, hem yerleşince tırnağı düşürmeye gidebilecek sorunlar yaratır. dolamanın erken evresinde fark eden annem kurtuluşunu özetledi: önce ılık-kaynar arası bir suya parmağını tekrar tekrar sokup çıkartmayla başlamış. sonraki adım soğan: külde veya fırında kabuğu soyulmuş bütün soğanı haşlama derecesinde ısıtmış, suyla değil ortam ısısıyla. cücüğünü çıkarıp dolamalı parmağını kaynar soğana sokup sokup çıkartmış gene. o bayağı bir halletmiş. ertesi gün veya 3. adım olarak benzer işlemi elmayla tekrarlamış. fırında ısınmış elmanın merkezini kovaltıp dolamalı parmağını sokup çıkarmaca. böylece parmağı bistüriyle yarmalık olmaktan kurtulmuş. sürekli zonklayıcı ağrısı da geçmiş. (bkz: soğan/@ibisile)

    bu durumda insan hem çeker hem çektirir, az zararla kurtulunacak şansı olmaz. bu koşullarda makul da davranılamıyor(muş). onu anladım ben. sonuna kadar gidiliyormuş zorlamanın, zorlanmanın, belirsizliğin, ikirciğin. aslında ikililerin gönüllü ve erken ayrılma çabalarının pratikteki olanaksızlığı da benzer kaynaklı. insan kendi içinde tek kişilik değil. davranışın, içindekilerden birine paralel olsa öbürküne ters. verim az olmak çatışma çok olmak zorunda. (bkz: hiçbir şey olmamış gibi/@ibisile)

    zorlamayla doğan ve böylesine hit olan kaç müzik grubu vardır acaba? tatilden bavul toplayıp döndürülüp 1992 avrupa futbol sampiyonası şampiyonu olan danimarka takımı gibi... (bkz: boney m./@ibisile)

    (bkz: zorlanım), zorlanma
    (bkz: zor etmek)
hesabın var mı? giriş yap