45 entry daha
  • bu başlığı epey ihmal ettik. yazanlarda olmuş. devam etmekte gecikmemek gerekir. fakat helen ve yahudi ilişkilerine dair daha detaylı bir yazı girişimine kalkıştığım için unuttuğum başlıklar oluyor. aforoz edilen haçlıları unuttuk mesela? efendim biz konuya gelelim. zira anlatacaklarım önem arz ediyor. yok etmiyor mu? bugün ezoterizm ne kadar merak konusu orası ayrıdır. ben yazacaklarımı yazayım. okuyacak kişi zaten okuyor. mesajlar atıp soru soranlara da ilgiyle yaklaşmaya çalışıyorum. fakat sadece bir şeyler sormak için yazanları da ayırt etmemek zor değil.

    ezoterik kuruluşların benim görebildiğimce üç temel konusu var: din, bilim ve sanat. (şimdi masonlar buna itiraz edebilir. gerek yok; bence masonluk hümanist bir eğilimle hepsini harmanlıyor.)

    din, bilim ve sanat çağlar süresince ara ara iç içe ve el ele olmakla beraber, çoğunlukla birbirleriyle çatışmış veyahut çatıştırılmışlardır. kimi vakit içlerinden ikisi bir araya getirilip diğerine karşı çıkarılmış, bazen de bir teki diğer ikisine ansızın sanki savaş açmıştır.

    çoğu ezoterik kuruluşlar bunların üçünü birleştirip bağdaştırmaya çalışmıştır. bulunla birlikte gene de mutlak ilmi ezoterizm, mutlak dinsel ezoterizm ve mutlak sanatsal ezoterizm diye bir ayırım da yapılabilir. tarih süresince bir hayli kuruluş, çalışmalarını bu ayırıma uygun tarzda yoğunlaştırmıştır.

    mutlak ilmi ezoterizm, sadece natürel ve üniversal gerçeklerin, bunların yasalarının, ilişkilerinin, bulgu ve buluşların peşindedir.

    ancak tarih boyunca ezoterik sistemde çalışarak mutlak ilmi kalmayı muvaffak olabilmiş ekollerden pek söz edilemez. bunların büyük çoğunluğu bir dinsel öğeyi de birlikte taşımak zorunda kalmıştır.
    aynı vaziyet salt sanatsal ezoterizm alanında da söz konusudur. salt sanatsal ezoterizm, bireylerarası iletişimin gerçekleşmesinde öznelliği ön tasarıya çıkarır; nesnel idrak edişlerin yanı sıra duyumsal idrak etmeyi geliştirir.

    dinsel ezoterizm, gerek bilim gerekse sanat alanına da girişler yapmakla, diğerlerine oranla daha bir güç kazanmıştır. aynı zamanda mutlak dinsel nitelikli ezoterik kuruluşlardan çok daha rahatça söz edilir. mutlak dinsel ezoterizm, çoğunluğa ekzoterik bir metotla verilmiş olan dogmalarla savaşır; inançların ve tapınışların akıl ve mantığa uymayan öğelerini ayıklamaya, özelde insanı ve genelde insanlığı bunlardan kurtarmaya çalışır.

    dinsel ezoterizm, ilmi ve sanatsal ezoterizme oranla çok daha sıkı bir şekilde gizemcilik ile kaynaşır. bu tür ezoterizmde çoğunlukla bir tük içsel mana kavramıyla karşılaşılır.

    içsel mana kavramı, her sözü, her davranışı, her düşünüyü ikiye ayırır: halk için olanı dışsal başka bir deyişle ekzoterik, inisiyeler için olanı ise içsel yani ezoterik olarak nitelendirir. bu ayırımın nihayetinde dışsal anlamı ehemmiyetsizleştirir; içsel anlamlara erişenleri ise ağır ağır dışsal yükümlülüklerden bağışık tutmaya yönelir.

    rastgele bir dinin sıkı inançlıları için dışsal yükümlülükler pek ehemmiyetlidir. bu yüzden, inisiye olmayan dindarlar, inisiyeleri dinsizlikle, dine karşı olmakla, dince kötü sayılan öğelerle (sözgelimi iblis ve cinlerle) işbirliği yapmakla, dini ve inançları bozmaya çalışmakla, yaradan’ya karşı gelmekle, toplum içinde sapkınlık örneği vermekle suçlarlar.

    bunlara belki “yobazlık”, en azından “sofuluk” denir fakat bu suçlamalarından dolayı onları haksız da bulmamak gerek; zira bu suçlamalarının kaynağında ya bilgisizlik, ya bir körü körüne bağımlılık veyahut içgüdüsel düzeyde (bilinçaltında) çıkarlarını yitirme kaygısı vardır.

    mutlak dinsel ezoterizmde dogmaların ve bağnazlığın giderilmesine çalışılmakla kanaat edilmemiştir. akıl ilkelerine uyularak uyumlu izahlar getirilmesine çalışılırken, yorum ve faraziyelere sapılmıştır.

    yorum ve faraziyeler, gerçeğin ne ve nasıl olduğu anlaşılıncaya kadar bir yol gösterme işlevini yerine getirdiklerinden ötürü çok faydalıdır ama ne yazık ki bu defa, yapılan yorum ve faraziyeler netleştirilmiştir. bir diğer söylemle, putlar başka putlaştırmalarla yıkılmıştır. bu durum da akıl ilkelerine ters düşmekle sonuçlanmıştır.

    dinsel ezoterizmde, akıl yolu ve deneyle ele geçirilen bilgilerin ötesinde sezgi yoluyla sağlanan bilgiler ehemmiyet kazanmaya başlayınca, gizemciliğin yerini saklıcılık almaya başlamış demektir.

    saklıcılığın batı dillerinden dönüştürülmüş karşılığı okültizm olarak verilmektedir. okültizmin çoğu uygulamaları, mutlak ilmi veyahut mutlak materyalist görüşlerle büyü ve sihir, dolayısıyla uyduruk ve absürt olarak nitelendirilirse de, pozitif bir akıl okültizmi büyücülük veyahut büyücülük ile eş manalı tutmamalıdır.

    örgütsel metodu itibariyle okültizm de ezoterizmi izler. birtakım saklı yöntemler ve işlemlerle doğanın gizemlerine erişme ve bu gizemleri bir güç kaynağı olarak kullanma emelini güder. bu emeli ferdileştirmediği sürece ilmi ezoterizme doğru yönelir; böylelikle gizemci muhtevanında dinsel inançlarla ilmi verileri buluşturur.

    okültist ekollerden birçoğu, muasır ilmi belirtilerin lideri olmuştur. tanınmış kişi pozitivist düşünür auguste comte, okültistlerin çalışmalarını “daha bilim niteliği kazanmadıkları halde bir gün bilimselleşebilecek uğraşılar” olarak nitelemiştir. bu yanlış sayılmamalıdır; tarihte, öyle olduğunu gösteren çok örnek vardır.

    bence ezoterizmin nitelikleri üzerine bu kadar düşünce imalatı yeter. bundan sonra bir de ezoterizmde çalışma metoduna göz atmalı.
93 entry daha
hesabın var mı? giriş yap