5 entry daha
  • toplu olarak yazacaktım fakat beşinciyi izleyince dayanamadım. hiç abartısız hayatımda izlediğim en iyi şeylerden biriydi dekalogların bu bölümü.

    ---------------- spoiler --------------

    sinematogrofi üst seviye. o çekim açıları, filmin geneline hakim olan o renk tonu neydi öyle ya.
    filmin hikayesi de muazzam. tahmin edilebilir tabii ama yönetmen her filminde yaptığı gibi sahneleri dağınık bırakmış etrafa. toparlamak size kalıyor. avukatin en bastaki diyalogları alakasız gibi gözükse de ipucu veriyor, felsefe barındırıyor.
    filmin içindeki felsefi sorular, filmin "öldürmeyeceksin" emrini sorgulama şekli muazzam. öldürmeyeceksini mi sorguluyor yoksa aslında bazı ölümlerin hak edilmiş olduğunu mu göstermek istiyor sorusunu soruyor insan.
    sembolizm, taksi şoförünün arabasındaki sallanan kafa süsü muazzam. her filmde gördüğümüz adamın ortaya çıkma anı tam zamanı. bu sefer mimikleriyle gitme der gibi. elindeki şey boy ölçülmek için kullanılan metreye benziyor. bölümün en sonunda idam edilecekken de adamın boyuna göre ayarlanıyor ip. (burayı yanlış anlamış olabilirim)
    "bir fotoğrafa bakınca fotoğraftaki kişinin ölü mü sağ mi olduğunu anlıyor musun?" sorusu...
    bundan daha iyi bir şekilde işlenemezdi. en öldürücü emirlerden birini bu renk tonu ağırlıklı bir ortamda işlemek acayip etkili olmuş. filmin sonunda idama giden çocuğun çırpınışları vesaire. yönetmen gerçekten yapacağını yapmış. beş ve altı sanırım özellikle övülüyordu, beşincide kesinlikle aradığımı buldum..

    izleyin, izlettirin valla ya.

    edit üçüncüdeki çifti de arabaya binmeye çalışırken görüyoruz bu bölümde. taksici arabaya almıyor.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap