6 entry daha
  • 4. ayetinde geçen "nerede olursanız olun, o sizinle beraberdir" sözünün pek sevdiğim meallendirmelerinden biri şöyle yapılmıştır;

    şuurunun bilincinde olarak kendisini tanıyanlar, uzağa gitmeden her şuur mânâsında yaratıcının bir delilini görürler ve o'nun yanında, önünde ve sonunda "nerede olsanız o sizinle beraberdir." (hadid, 57/4) âyetinin sırrına ererler. bu suretle hareket ve bakışlarında allah'ı aramak için değil, "rabbim benim ilmimi arttır." (tâhâ, 20/114) âyetince mülkündeki nimet ve lütufların görünüm tarzını tanıyarak bilgisini artırmak ve vazifelerini daha güzel yaparak ilim ve amel yönünden o'nun rızasına yaklaşmak için çalışırlar.

    ben de naçizane keyword vermek isterim bu meallendirmeye; kendini tanımak, boş işlerle uğraşıp yaradana ulaşabileceğini sanmamak, bunun yerine ilim yolundan giderek ona ulaşabilme gayesi gütmek, ilim kendini bilmektir, kendini tanımadan ilim olmaz, ilim olmadan yaradana ulaşılmaz.

    kendini tanımaya çalışarak başlarsa insan ruhundaki hasarları tespit etmeye başlarsa işte o zaman gözündeki sisler dağılmaya başlar. insan önce ruhundaki anormallikleri tespit etmeli. o anormallikler orada kök salmış iken kafa da normal çalışamaz zira. akşama kadar oku, yaz, ruh hasarlı ve kirli ise görüşü, yorumu, sözü de hastalıklıdır insanın. safsata üretir, hurafe çıkarır. eşitsizlik yaratır ve buna inanır.

    ancak kendini tanıma yolunda bir adım atar ise insan, kendini kimseden kötü, aşağı, yanlış ya da üstün, ayrıcalıklı, torpilli, zeki ya da kimseyi seçilmiş, insanüstü ve yahut lanetli vs görmemeyi öğrenir. "ben kimin ve neden böyleyim sorusunu sorar da aramaya başlar ise safsata ve hurafe çukurundan çıkıp gerçek ilmi, eşitliği, mucizeyi, yaradanı görebilmeye başlar belki. belki önce kendi ile barışarak. içindeki öfkeyi azaltarak. onların yerine yavaş yavaş sakinlik koyarak. kendi ile barışarak, severek. az konuşarak. o zaman hissetmeye başlar bir kelebeğin kanadına bakarak, belki bir denizatının hayatını okurken, belki saç telini incelerken... her ipucu ona çıkıyor çünkü, dev bir mucize. bir zerresini hissedip anlayabildiğinizi düşündüğünüz an içiniz titriyor belki. korku ile değil sevgi ile, hayranlık ile. ama bildiğim odur ki insan kendinden başlamalı. kendini bilmez ise. ("bilmek" burada çok büyük bir çabayı ve geniş bir anlamı ifade eder) çoğu çaba beyhudedir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap