2 entry daha
  • dünyanin en küçük metropolüdür. iki yüz elli binlik nüfusa rağmen hizmetler hiyerarşisinin en üstünde yer alir, yani aşağı yukarı satin alamayacağınız şey, seyredemeyeceğiniz sinema filmi yoktur.
    dünyanın en güzel yer göstericileri aarhus sinemalarında çalışır. ayrıca kendisi de çok güzel bir şehirdir. güzel köprüleri vardır. üzerinde yüzlerce bisikletin park ettiği bir köprü vardır (adını unuttum).
    deniz kenarı akdeniz gibi çekim merkezi değildir, sahil boyunca çekirdek çitleyebileceğiniz yürüyüş yolları (bkz: promenade) yoktur. liman vardır tabii, ama onun dışında kıyılar kumsal ya da kayalık filandır, yosun basmıştır. bir el değmemişlik hissi vardır, pek hoştur. sandalla üç beş metre açılıp oltayla koca koca balıklar yakalayabilirsiniz.
    haziranda yaz dönümü gecesi eğlenceleri yapılır. kumsalda koca koca çalı çırpı yığınları kurulup cadı kuklaları konup sembolik cadı yakma ayinleri yapılır. haziran dediğime bakmayın, buz gibidir, hava kapalıdır ve palto giymeniz icabeder (hırkayla çıkayım filan demeyin).
    eylül ayında çok eğlenceli bir festival düzenlenir (bkz: kulturfest). festival zamanı kulenin en tepesine çıkmanıza izin verilir. ayrıca filmskool'un bahçesinde film gösterimleri olur. oranın da çok iyi bir sinema okulu olduğu söylenir.
    sağda solda irili ufaklı bir sürü solaryum vardır, bozuk para atıp bronzlaşırsınız.
    opera salonunun önünde her kış taşınabilir buz pateni pisti inşa edilir ve çok ucuza paten kiralanır. kendi pateniniz varsa bütün gün bedava kayabilirsiniz. çoluk çocuk, acayip zevklidir. kıçınızı kırmamaya çalışın tabii.
    (bkz: danimarka)
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap