8 entry daha
  • yolu türkiye'ye düşen futbolcu ve teknik adamların iz bırakanlarını ya da ismi büyük olanlarını türkiye'den ayrıldıktan sonra takip ediyor görünmek, türkiye futbol medyasının mesai harcamalarındandır. dolmabahçe'de kısa süre görünen les ferdinand'ın ada'ya döndükten sonraki günleri, trabzon kıyısından demir alan şota arveladze'nin hollanda ve iskoçya serüvenleri, kadıköy'e bayrak diktikten sonra pek dikiş tutturamayan graeme souness'in ingiltere'deki didinmeleri düzenli-düzensiz yer bulmuştur gazete köşelerinde. benzer bir muameleyi kesinlikle hak eden filipescu da, real betis forması giydiği müddetçe futbol medyasının görüş alanındaydı. sonra real betis düştü, filipescu gözden düştü; kendisinden bir süre hiç haber alınamadı. meğer üç sezondur isviçre'nin fc zürich takımında oynuyormuş. meğer bugün, takımı, deplasmanda lider basel' i uzatmaların üçüncü dakikasında attığı golle mağlup ederek 25 yıl aradan sonra ilk şampiyonluğuna ulaşmış. ve meğer filipescu, son dakikada atılan bu golün sahibi ve takımının şampiyonluğunun mimarıymış. yaş haddinden emekli olacağı günlere yaklaşırken kazandığı bu onur için kendisini tebrik ediyor; tomas'ın gitme ihtimali ışığında, yolu bir daha buralara düşer mi sorusunu da sormadan edemiyorum.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap