96 entry daha
  • [not: bir duzine entrylik bir dizinin parcasidir, dahasi ilk entrysidir, gozbebegidir, canisidir]

    hem okumus etmis genclere cagdas bir kuvayi milliye duygusu asiladigindan, hem eskinin cuntaci-solcu kirmalarina ulusalci gibi daha temiz bir etiket kazandirdigindan, hem de insanlara tarih okumus olduklari hissi verdiginden epey populer olmus bir kitap. tabii benim gibi her boka muhalifler de tantanayi merak ederek bu populerligi arttirdi.

    bu uzun elestiride kitabi bastan sona kadar takip ederek, belli basli tarihi olaylar, roman teknigi ve karakterler, icerigin arkasinda yatan genel bakis acisi ve son olarak elestiri/tartisma kulturunun esaslari hakkinda atip tutacagim

    spesifik orneklere gecmeden once, son noktanin, yani elestirinin mahiyetinin anlasilmasi sart, oradan baslayalim. oncelikle, bu diyeceklerimin zerre etkisi olacagini sanmiyorum. nedeni ise eger belli bir bakis acisina sahipseniz, elinizdeki verileri de o yonde yorumlarsiniz; fakat elinizdeki veriler bakis acinizi degistirmenizi gerektirecekse, algi tarafindan reddedilirler. uzun lafin kisasi, zaten halihazirda diyeceklerimi az cok farketmis olanlara hitap edecek bu; kitaba bakip “dunyanin en sahane destani” nitelemesi yapanlar ise dogru bildikleri yoldan sasmayacaklar. bu algi ucurumu da zaten toplumsal elestirinin yerine ulasmasindaki en buyuk engeldir.

    bu ucuruma daha yakindan bakarsak, birinci hata, elestirinin ancak kisiler arasinda atisma babinda algilanmasidir. yani kitabin bir bolumunun elestirilmesi, yazarina bok atmakla –ki bu lafa da bayiliyorum- es tutuluyor. buna cok paralel bir sorun amerikada yasaniyor bol bol; amerikan politikalarini elestirenlere “america-bashing” diye bir etiket yapistirirlar; boylece muhaliflerin amerikayla ilgili herseyden nefret ettikleri sanrisi yaratilir. analizin odagi olmasi gereken politikalarin yerine kisi/kurum/ulke konularak, elestiriler, o merciye olan saygiya/bagliliga dayanilarak etkisiz hale getirilir.

    daha kotusu, konu su cilgin turkler gibi birsey oldugunda, elestiri yazara odaklandirilmakla kalinmiyor, yazarin vatanseverligine, ataturkculugune karsiymis gibi gosteriliyor. cok tanidik bir taktik bu; kurtulus savasini anlatirken gozleri yasaran birine karsi cikmak, o ruhu kaybetmis olmakla esdeger goruluyor.

    fakat belki cogunuza tanidik gelmeyen sey ise, bu retorigi etkili kilan -yazarin da bolca kullandigi- bir baska taktik: muhalifler eger okumus etmisler ise, bunlara genelde “aydin” damgasi yapistirilir [tirnak isareti de dahil]. orhan pamuk olaylariyla iyice dibe vuran bu kavram artik “entel”i de sollayip resmen bir hakaret haline geldi. bunlar stereotipik olarak asagilik kompleksleri icinde yuzen, omurgasiz, yabaci hayrani tiplerdir.

    yahu bakin, gecen gun system of a downin holy mountains diye bir sarkisinin klibi hakkinda aktivite olmustu. [edit: nt christ bilgilendirdi, resmi klip degil, bir fan tarafindan hazirlanmis] ataturku ermeni soykiriminin bas sorumlusu gibi gostermisler; dupeduz esseogluesseklik. fakat asil ogretici olan, burada bile aydinlara laf gelmesiydi, sanki bu gorusu benimseyen biri cikmis gibi. bu straw man riyakarligi, yani savunulamayacak bir gorusu hic ilgisi olmayan bir kesime yikip, onlarin alakali alakasiz tum konulardaki fikirlerini curutme aliskanligi cok tehlikeli boyutlara ulasti.

    ozellikle su cilgin turklerin populeritesi dusunuldugunde, elestiriye iki engel daha var, ilki sirf farkli olmak icin elestiri yapiyormus gibi algilanmak. argumaniniz duzgunse bu atlatilabilir. ikinci engelse daha tehlikeli. su entryleri yazmadan once basliktakileri okudum, buyuk cogunluk muthis ovguler duzmus. simdi bu durumda yazilan bir elestiri, sadece kitaba degil, bu cogunluga karsi olacak. yani insanlar kitaba olan begenilerini halihazirda aciklamis olduklari icin, otomatikman savunmaya gecmek durumunda kalacaklar.

    bu tabu yikmakla ayni sey degil; tabulara kisisel bir yatiriminiz yoktur ama bir goruse/kisiye kisisel olarak bagliliginizi dile getirirseniz, o zaman o gorusu cokertecek herhangi bir fikir, guvenilirliginize de tehdit olusturur. pek az insan "yanilmisim" veya "gormemisim" diyecek olgunluga sahip oldugundan, refleks olarak bunu onlemeye calisacaktir. ornegin benim de iddialarim curutulebilir ama spesifik orneklerden gidecegimiz icin yanilmisim demek daha kolay, aksine bastan inanilmaz bir destan bu diye girseydim ve biri bana bunun dunyanin en kotu tarihsel romani oldugunu tartismasiz bicimde kanitlasaydi dahi kabullenemeyecektim. bir tartismada kisisel cikarinizin korunmasi ogrenmenin onune gectigi zaman, uzlasmanin imkani yoktur. bu da zaten, genelde, taraflarin fikirlerini bastan aciklayarak yukumluluk altina girdikleri tum tartismalarda yasanan bir sorun.

    simdi buradan, ucuncu noktaya, yani kitabin temsil ettigi bakis acisinin temellerine gecelim ondan sonra orneklere bakariz.
122 entry daha
hesabın var mı? giriş yap