99 entry daha
  • [not: brezilya dizisi seklinde entrylerdir, pilot bolumu buradadir (bkz: #9635910), bir onceki bolumu ise (bkz: #9636040)]

    savasin cikmasina haftalar kala dahi almanlar osmanliyi kendilerine yuk etmekten kacindilar. daha sonra basi sikisan kaiser, istanbuldaki buyukelcisine cok basit bir talimat vererek bu tutumunu yumusatti: eger osmanli, alman destegine degecek kadar degerli bir maddi avantaj getirebilirse, gizli anlasmayi yapabilirlerdi. herkesin okumasini diledigim mukemmel bir kitap olan a peace to end all peace te turk tarafinin bu noktada almanlari nasil kazikladigi anlatilir.

    kisaca, o sirada ingiltere tersanelerinde yaptirdigimiz iki buyuk savas gemisini almanlara oneriyoruz. fakat almanlarin bilmedigi su ki, o sirada “first lord of admiralty” (donanmanin sivil idarecisi) olan churchillin israriyla, ulusal guvenligi tehdit eden bir durumda tersanelerdeki gemilere el koyma hakki kullaniliyor (zorla satin alma seklinde) ve turk gemilerine bayrak cekilmesi onleniyor (cekilirse osmanli topragi sayiliyor cunku). enver pasanin bundan haberi var ama almanlar ancak birkac gun sonra ingilizlerin resmi aciklamasiyla haberdar oluyorlar. anlasmayi imzaladiktan sonra yani. . dahasi kazik yediklerini de ogrenemediklerinden, ingiltereyi sorumlu tutuyorlar.

    almanlarin keklenmesinin tek nedeni bu olmayabilir ama kisa vadedeki en olasi neden bu gemilerdi, onlar da bos bir sozduler. tabii bu gizli anlasmaya ragmen turk tarafi bir turlu savasa girmiyor. almanlar anlasmayi aciklamakla tehdit ediyorlar, bizimkiler muttefik tarafina kaymakla, vs; bu arada mobilizasyonu hizlandirmak icin goreve gelen alman komutanlarin sayisi cogaliyor, ingilizler hala birsey cakmiyorlar ve aylar sonra yavuz ve midilli olayiyla savasa giriyoruz.

    yavuz middilli’yi de dogru duzgun anlatmazlar; onlari salmamak icin almanlardan 2 milyon mark harac istiyoruz, almanlar savasa girmemiz sartiyla bunlari gonderiyorlar, bizde hicbir degisiklik olmuyor. almanlar gemileri kaybetmemek icin seslerini cikaramadan yedikleri kazikla kaliyorlar.

    daha kotusu almanlarin reddine ragmen gemileri satin aliyoruz; yani o yalan satis islemini de almanlar ayarlamiyorlar. satin alma isi halka duyurulunca ve halk gaza gelince, almanlar populer destegi kaybetmemek icin bunu yalanlayamiyorlar da. bir kazik daha. bu tip alavere dalaverelerle, son ana kadar, hem kaynaklarimizi tuketmemek, hem de savasin gidisatina gore yon belirlemek icin bekliyoruz (italyanlari hatirlayin nasil anlatirlar ortaokul derslerinde), ama tabii, hersey bir yere kadar.

    eh simdi, sunu acikca ortaya koyalim, bu islerde mazlum edebiyati sacmalik; emperyalik emperyalik diye kolaycilik da oyle. sen haiti degilsin, koskoca imparatorluk gokten zembille inmedi, o da emperyalizmdi. hem de kanuni doneminde olup bitmedi bu emperyalist politikalar, gerek pan turkizm hayalleri olsun, gerek araplarin merkezi yonetime yaklastirilmasi, bastirilmaya calisilan bagimsizlik isyanlari, son ana kadar imparatorlugun mekanizmalari calismaya devam ettiler. daha kuvvetli olanlarin politikalari daha baskin olacak ama isin ozu ayni. “turkleri yok edecegiz” zart zurt diye hayata gelmemis kimse; kurtulus savasi destani baska sey, 1. dunya savasi oncesi uluslararasi arenayi dramatize etmek baska.

    zaten bu bakis acisindan bakarsak, aksine uckagitci, kalles, serefsiz, acgozluyuz. ama ben basarili diplomasi demeyi tercih ederim. tabii bu arada “biz” derken, ustumuze alinip gurur meselesi yapmanin ve elestiriyi kisisellestirmenin tehlikesinden bahsetmistim. sonucta halk zaten isin icinde degil, ittihat ve terakki de politburo tarzi bir elit grubun papagani, o grup icinde de kim kime dum duma. sayfa 15’e geciyoruz…
119 entry daha
hesabın var mı? giriş yap