• neoklasik iktisat çerçevesinden biraz uzaklaşalım, yani bağlamımıza süreçleri de dahil edelim. çünkü neoklasik çerçevede bu alan sadece sahte bir "belirsizlik" kavramının anaakım iktisat'a eklemlenmesi yönünde uğraşları içermektedir. aslında neoklasik iktisatın bu alana verdiği ad bile bizim için önemli ipuçları taşıyor. nitekim hem "information economics" hem de "knowledge-based economics", hangisi kullanılırsa kullanılsın, "öğrenme" (hatta unutma!) iktisadının aksine, bilginin akışkan değil durağan olduğunu ima etmekte ve "süreç"i dışsallaştırmaktadır.

    ayrıca.. neoklasik iktisatçılar farklı bilgi çeşitleri olacağını düşünmez. halbuki lundvall, "öğrenme iktisadı" (the learning economy) kavramını takdim ettiği makalesinde bilginin dört farklı çeşidinin olduğunu söylemektedir:

    ne olduğunu bilmek (know-what): bu bilgi türü vaka ve olgularla (facts) ilgilidir. her türlü bilişim (enformatik) bilgisi bu türe girer.
    neden olduğunu bilmek (know-why): doğada, insan zihninde yahut toplumda süreçlerin ilke ve kurallarını açıklayıcı bilimsel bilgi türüdür bu. üniversitelerde falan öğrenilir.
    nasıl olduğunu bilmek (know-how): bir şeyi yapma yetisini mümkün kılan bilgidir. daha çok üretimle ilişkilendiriliyor olsa da iktisadî kürenin hemen her alanında verimliliğin artırılmasına vesile olur.
    kim olduğunu bilmek (know-who): diğer üç bilginin hangilerinin kimler tarafından biliniyor olduğunun bilgisidir. önemi son zamanlarda gittikçe yükselen ve öyle görünüyor ki yakın gelecekte en fazla belirleyici olacak olan bilgi türüdür.*

    * lundvall, b., "the learning economy: challenges to economic theory and policy", "a modern reader in institutional & evolutionary economics" içinde, s. 28-9
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap