6 entry daha
  • gorunmeyen ellere ait guclu orgut ve onun the round table of nine benzeri kurumun nerde ne zaman karsimiza cikacagi belli olmayan uyeleridir. bunlar dirseklerimiz curuyup, sacimiz dokulene kadar ugrastigimiz belgeleri aldigimizda, tam " hah iste artik krallar gibi is bulur, paranin suyunu cikaririm" dedigimiz anda, nerden peydahlanirsa peydahlanirlar, o saha kalkmis moralimize once bir dizgin vurup, ondan sora da milim milim ezme, santim santim ufalama teknigini uygularlar. dizgin vurmada, o firmadan eldeki belge ile daglari ben yarattim girisimiz, az biraz sekteye ugrar, omuzlarimiz duser, bakislarimizdaki simsek soner, kaslarimiz biraz iner tam o arada milim milm ezme baslar ki, bir cirpida saymis oldugumuz yeteneklerimiz, bilgilerimiz bir bir kibarca bize geri yutturulurken, aslinda en asgari maasla calisan memurun bile bizden daha iyi maasla bi yerlerde calistigini dusunuruz. dusunurken de, " ulan bu elimdeki kagit ne boka yaricak o zaman " derken ezim ezim eziliriz. bu arada ufalama teknigina coktan gecmislerdir. isyerindeki yetenekleri oylesine bir gozumuze gozumuze sokar ki, biz orda armut u angut misali un ufacik oluruz, kostukce koseriz, yuksek maas hayalleri nereye ucarsa ucar, onumuze surulen olmucek ve az da surunmucek kadar yeter olan teklife " iste size verilen bu, sartlarimiz da bu, kabul ederseniz, bi inceleyelim, gene de siz bizi aramayin, biz sizi arayalim " dediklerinde, sanki bulunmadik bursa kumasi gibi dualar, dilekler icinde "evet" dedigimizde tam istedikleri, bicimde, istedikleri ebatta olmusuzdur. boyledir iste yureksizin duzeni. elimizdeki essegi kaybettirir, geri buldurunca da minnet borcuna sokar adami!
81 entry daha
hesabın var mı? giriş yap