115 entry daha
  • her bilişim trendine elimde hıyar var diye atlayan türk it satış sektörü sağolsun bir çok firma aws, azure gibi ortamlara göç etmeye başladı ancak ben genel kanının aksine bir çok kurumsal firmanın yavaş yavaş yeni göçtükleri cloud'u terk edip on-prem sistemlere geri döneceğini düşünüyorum. özetle bu şahsi düşüncemin 5 ayağı var:

    1) eğer rapid scalability gerektiren bir işiniz yoksa, genellikle on-prem altyapı yatırımlarından daha pahalıya geliyor. örneğin, milli piyango'nun sitesini düşünelim. her gün siteye 10000 kişi gelirken, yılbaşı çekilişi açıklandığı gün milyonlarca kişi siteye girmek istiyor. bu durumda arka planda çalışan servis ve sunucu sayısını saniyeler içinde ölçeklemek ancak bulut mimarisi ile mümkün.

    tamam da, günümüzde bir çok işletmenin böyle bir hızlı ölçeklemeye ihtiyacı yok. trafik ve yükleri modellenebilir durumda, yıl içinde çok ciddi değişmiyor. dolayısıyla sunucu yatırımları öngörülebilir bir planda ilerleyebiliyor. bu noktada, sürekli ihtiyaç duyacağınız servis ve sunucu sayısı sabitse, trafiği de öngörebiliyorsanız on-prem çözümler kendini bir süre sonra hızlıca amorti edebiliyor. cloud'da ise ödediğiniz parayla kalıyorsunuz. ev almak vs. kira ödemek gibi.

    2) inanılmaz gizli maliyet kalemleri çıkabiliyor. tek tıkla birkaç on bin dolar zarar edebileceğiniz gibi, danışmanlara ödediğiniz rakamları kesinlikle saymıyorum. gerek amazon'da gerek azure'da fizibilite ile gerçekleşen genellikle birbirini tutmuyor.

    3) direkt olarak vendor'un kucağına oturuyorsunuz. olası fiyat değişikliklerinde yapabileceğiniz hiç bir şey yok. bugün %10 zam yaptık veya kullandığınız instance kalktı onun yerine aynı performansı veren %10 pahalı şu instance var deseler yapabileceğiniz hiç bir şey yok. size dayatılanları uygulamak zorundasınız.

    unutmayın, on-prem'den cloud'a geçiş kolaydır (capex --> opex) ama cloud'dan on-prem'e geçmek için yeri gelir çat diye milyon doları bi günde masaya koymanız gerekir. bunun bir enterprise'da yaratacağı finansal kaosu düşünemiyorum. dolayısıyla olası aksi durumlarda yapabileceğiniz çok bir şey yok. on-prem çözümlerde atıyorum dell sunucu almazsınız da lenovo alırsınız. ama yeni altyapının bi kısmını aws'da bi kısmını azure'da tutayım derseniz -teknik olarak mümkün olmakla beraber- acayip verimsiz bi duruma yol açarsınız.

    4) olası bir siyasi istikrarsızlık durumunda, amerikan ambargosu altına girmemiz halinde tüm bulut sistemlerinin erişilemez olacağı gerçeği. 1974 senaryosunun gerçekleşme ihtimali şu aşamada bana eskisi kadar uzak görünmüyor. mevcut amerikan yönetimi halihazırda zaten bir ambargoyu masada tutuyor sürekli ve (en azından siber güvenlik alanındaki) bazı projelerin bu ambargo "ihtimalinden" bile etkilendiğini bizzat biliyorum. böyle bir senaryoda tüm altyapının durması ihtimalini göze alabilir miyiz?

    5) cloud güvenliği henüz bir çok ekibin çok becerebildiği bir şey değil. burada amazon aws'nin güvenliğinden bahsetmiyorum, firma ekiplerinin bulut operasyonlarında yaptıkları hataları kastediyorum. şu an google'da aratsak binlerce gizli s3 bucket'i unencrypted bir şekilde açık ve erişilebilir durumda. bu amazon'un hatası değil, ancak ekipler bu yeni teknolojiye çok yatkın olmadıkları için güvenlik açığı oluşması durumunda on-prem sistemlerdeki kadar kolay fark edemiyorlar.

    5+1) cloud da arada bir sıçıyor - hem azure'da, hem aws'da bir çok regional outage yaşandı. yaşanan outage durumunda oturup kahve içmek ve beklemek dışında hiç bir şey yapma imkanınız yok. bir iki kere değil, onlarca yaşanan irili ufaklı olay var bu konuda: https://www.google.com/…axoecawqaw&biw=1216&bih=644 veya şunu okuyabilirsiniz: https://analyticsindiamag.com/…-tech-world-in-2019/

    bu ve bunun gibi sayabileceğimiz daha bir çok sebep mevcut. yurtdışında da benzer sıkıntılar göz önünde bulunduğu için, cloud migration architect'ler yerine artık tam tersi açığa çıkmaya başlamış. buluttan yerele göç konusunun önümüzdeki dönemde oldukça popüler bir iş kolu olacağını düşünüyorum. dünyadaki pozisyonumuz daha da izole hale geldikçe, ıran'daki veya venezuela'daki dostlarımızdan ders almak zorunda kalabiliriz gibi geliyor. ben sadece cloud değil, subscription bazlı tüm servislerden git gide uzaklaşıyorum bu sebeplerden ötürü.

    işbu yazı enterprise ölçekteki kurumları hedef almakla birlikte, start-up'lar ve bahsettiğim gibi hızlı ölçekleme gerektiren ortamlar için bulut tabii ki de hala biçilmiş kaftandır. ülkemiz start-up ekosistemini göz önüne alırsak, bu kısımdan öyle dikkate almaya değer acayip bi pazar payı çıkacağını düşünmüyorum.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap