• öylesine büyük bir tesistir ki çalışanları tesis içinde birbirlerine yol tarif ederler. sadece sanayi faaliyetlerinin yürütüldüğü bir şehir adeta. türkiye'deki 8 adet yüksek fırından 2 tanesi buradadır. isimleri zübeyde ve ayşe olan bu fırınlardan ayşe olanı 2008 yılında erdemir işçisi ve mühendisi tarafından yapılmıştır. bir demir çelik tesisi içerisinde kendi yüksek fırınını imal eden ilk ve tek demir çelik tesisidir aynı zamanda. (bkz: yüksek fırın)
  • son derece ilginç bir işe alım süreci vardır:

    krd.ereğlisi'ndeki fabrikada önce personel mdr.yrd ve şefleriyle, daha sonra teknik alanda benim şefim ve müdürüm olacak kişilerle (son derece deneyimli mühendislerdir) yapılan, saatler süren görüşmelerden bir hafta sonra, istanbul'daki holding binasındaki ik müdürüyle son görüşmeye çağırdılar beni.

    ilk görüşmelerin çok iyi geçmesi üzerine, ben de heralde alıcaklar diye ilk uçakla istanbul'a gittim.görüştüğüm kişi, son zamanlarda işe alımda son karar mercii olarak görülen bir kadın yöneticiydi (sosyologmuş kendisi).15 dakika bile sürmeyen görüşmede bana elindeki cv mi anlattırdı (önceden okumadığı belli), arada "referansın var mı, içeriden tanıdığın var mı" diye sordu, annen-baban ne iş yapıyor, kaç kardeşsiniz, memleketin neresi gibi özel hayatıma ilişkin, iş ile ilgisi olmayan sorular sordu, eyvallah dedim.önceki görüşmemim uzun sürmesi, aklımdaki bütün sorulara yanıt almam üzere ben de görüşmeyi sürdürmedim.15 dk sonra "tamam, aklımdaki düşünceler netlik kazandı, bir hafta sonra sizi telefonla arayarak son durumu haber vereceğiz" dedi.

    aradan 2 hafta geçti, arayan soran yok.bir akşam, teknik alanda müdürüm olmasını arzu ettiğim mühendis bey beni telefonla aradı ; "çok üzgünüm, olmamış, görüştüğün ik cı hanım seni beğenmemiş, pasif bulmuş" dedi.çok istediğim işe alınmadığımamı yanayım, 300 lira ulaşım parası verdiğimemi yanayım, kadının beni 15 dakikada "pasif" bulmasına mı yanayım!? (aradan 3 ay geçti hala telefon veya mail yok). böyle de önyargılılardır bunların ik cıları.

    8 yıl sonra gelen edit : yukarıda yazıda bahsettiğim erdemir de çalışan mühendis bey ile bir kaç ay sonra karşılaştık; benimle birlikte mülakata giren diğer kişiyi bir ay sonra işe aldıklarını, bilgisiz ve yeteneksiz gördükleri için de 3 ay sonra ilişik kestiklerini ve yeniden aynı pozisyon için arayış içinde olduklarını söyledi. ben de o sırada karadenizde bir liman kentinde kamu görevine atandığımı, işimi de riske atmak istemediğimi söyledim. aradan yıllar geçti, bu abi emekli olmuş, bir düğünde karşılaştık, hal hatır sorduk, ben bir kaç yıldır ankarada kamuda mühendislik yaptığımı ve işimden gayet memnun olduğumu söyledi, o da klişe " her işte bir hayır vardır" lafını söyledi.
  • 2015 de, 50. kuruluş yıldönümünde demir demirkan ve çelik erişçi ile anlaşarak erdemir 50. yıl demir çelik konserleri düzenlemesi konusunda yıllardır bir fantazim olan kurum. fantazi ama olur mu olur.
  • hükümetin özellestirme mantigini anlayamamis olmasi sebebiyle elden gidecek sirket. özellestirmenin amaci gelir elde etmek degildir. özellestirmenin amaci kar eden sirketleri elden çikarmak degildir. evet ileride onlarda elden çikarilabilir ama asil amacimiz zarar eden, kamu mantigi çerçevesinde yönetim imkani kalmamis yada kar etse bile telekom ve petkim gibi tekel oldugu için kar eden ama esasinda kritik öneme haiz bir sektörün önünü tikayarak ülke ekonomisinin büyümesini engelleyen sirketleri satmak olmalidir.

    erdemir örnegine bakarsak, adamlar nispeten özel sektör mantigi ile idare ediliyor, simdilik orta seker gidiyorlar. ama söylendigi kadar iyi degil, onu da belirteyim.

    evet, erdemir iyi kar ediyor ama bunun altinda konjonktürel nedenlerde var. dünya çelik fiyatlari uçmus gitmis. neden, çünkü çin deli gibi yatirim yapiyor keza türkiye'de. çin'in dehset boyutlardaki çelik talebi dünya çelik sektörünü zorluyor. erdemir bile iç piyasaya verecegi mallarin bir kismini çin'e gönderiyor halbuki hali hazirda kapasitesi bile türkiye'nin ihtiyaçlarini karsilamaktan uzak. uzun çelik türlerini üretiyorlar ama özel teknoloji gerektiren, katma degeri daha yüksek çelik türlerini üretemiyorlar. yassi çelik de üretiyorlar ama türkiye'nin ihtiyacini karsilayamiyorlar. öyle çarpik yatirim yapilmis ki, uzun çelik ürünlerinde 5 milyon ton fazlamiz varken, yassi çelik üretiminde ise 3,5 milyon ton açigimiz var. bu mu simdi iyi yönetim ? bu da türkiye'nin yassi çelik ürünlerini daha pahali ithal etmesine ve bu çelikleri kullanan sektörlerde** türkiye'ye yatirim yapilmamasina neden oluyor. ayrica erdemir kapasite artirmakta hep geç kaliyor. bu kapasite yetersizligi gemi insa, beyaz esya ve otomotiv sirketlerine çok pahaliya patliyor. unutmayin ki, tükiye artik bir tarim ülkesi degil. bu ülkede yasayan herkes saydigim lokomotif sektörlerin kazancina ortaktir bir sekilde. bu sektörlerin teklemesi eni konu size de zarar olarak dokunur. birçok otomotiv sirketi bu yüzden türkiye'ye yatirim yapmaktan vazgeçti. önümüzdeki senelerde mevcut otomotiv sirketleri dev yatirimlar düsünüyor, beyaz esya dersen avrupanin üretim merkezi olma yolunda ilerliyor. peki ama erdemir bunlarin ihtiyacini karsilayacak yatirimlari yapiyor mu acaba ? hayir yapmiyor. sürekli arkada kaliyor. erdemir, bu sektörlerin çeligi pahali almasina ve uluslararasi piyasada rekabet güçlerinin azalmasina sebep oluyor.

    evet, gördügünüz gibi, hiçbir sey tamamen ak veya kara degil. deniz baykal takilmis, 2 senelik karina satilmak isteniyor diye. su an erdemirin borsa degeri 2,3 milyar $ civarinda. bir miktar iskonto oldugu düsünürsek, demek ki erdemir'in gerçek degeri 2,6 - 2,8 milyar $. zaten yurtdisi emsalleride ortalama 2,8 milyar $ civarinda. bu durumda devletin elindeki hisselerin degeri ise 1,3 milyar $ gibi oluyor. tut ki 1,3 milyar $'dan özellestirildi. o zaman içiniz rahat olacak mi ? bence olmamasi lazim, erdemir özellestirmesinin basarili olmasi için alacak sirkete su sartlar ileri sürülmeli.

    1- önümüzdeki 4 sene içinde yapilacak yatirimlar ile erdemir türkiye'nin yassi çelik ihtiyaci karsilayacak hale gelmeli. katma degeri yüksek çelik türlerinde gerekli yatirim yapilacak, bu ürünlerde yurtdisi bagimliligi tamamen ortadan kalkmali.

    2- bir sart olmasa bile, erdemir' i alan sirket, türkiye'nin net çelik ihracatçisi olma hedefini göz önünde bulunduracak. bu konuda iyi niyetini gösterecek.

    bakin erdemire talip sirketler**, bu sektörde dünya çapinda büyük sirketler. adamlarin her yerde çelik fabrikalari var. adam erdemiri alir ama yatirim yapmaz. türkiye'nin çelik ihtiyacini, kendi isine daha uygun oldugu için tutar romanya, rusya yada herhangi baska bir ülkedeki fabrikasindan karsilar. o zaman bizim otomotiv ve beyaz esya sirketlerinin hali ne olur. senin otomotiv sirketlerin zaten bahsi geçen ülkelerle rekabet etmeye çalisiyor, çeligi bu ülkelerden temin ederek nasil rekabet edebilirler ? ya adamlar, yok bizim bu sene iç piyasada talebimiz çok size bu sene çelik veremeyiz derlerse ! , biz ne yapariz ? hangi otomotiv sirketi bize yatirim yapar ? adamlar bir ülkeye yatirim yaparken hammadeye ulasim imkanlarini degerlendirmiyor mu saniyorsunuz ? zaten elektrik pahali, birde hammade sorunu çikarsa kim gelir türkiye'ye ?

    sözün kisasi, bu sartlari öne sürmezseniz isterseniz 4 milyar $'a satin. gelecek 10 senede tedarikçi sektörlerin*** yapacagi 750 milyar $'lik ihracati baltalamis olursunuz. bugün 1 milyar $ fazla alsaniz kaç yazar.
  • karadeniz ereğli'nin göztepe'ye kadar olan bölgelerindeki yoğun hava kirliliğinin yegane sebebi olan çok büyük fabrika. ereğli'nin varolma sebebi gibin birşeydir. hayattan rengi, ereğli'den fabrikayı alırsanız geriye ne kalırdır... hoş, bu senaryoyu oyak fabrikayı aldığından beri görmekteyizdir.

    eskiden buraya kapağı atan mühendisler ihya olurlardı. güzel mayış alırlar, iyi birikim yaparlar, çocuklarını kolejde okuturlar, emeklilikte de kebap çekerlerdi. buradan cukkaladıklarıyla hala lüks içinde yaşayan çok adam bilirim. ama özelleştirildiğinden beri erdemir'in eski cakası kalmadı, zaten ereğli'nin de maddi durumu şu an komple göçük durumdadır. fabrika sürekli işçi çıkartmakta ve krizimsi gördüğü an maaşlar düşmektedir. ereğli'nin ekonomisi fabrikaya direk bağlı olduğundan, oyak'ın bu hamleleri ilçeyi de yıpratmaktadır. son günlerde medyaya da yansıdı zaten bazı şeyler. öyle böyle kötü değil şu an ereğli. erdemir'in bu kadar özelleşmesi, ilçeye yaramadı. erdemir ve ereğli ekonomisi öyle ilişkili ki, tersanesinden inşaat sektörüne kadar bu ilişkinin düzgün ilerlemesine bakıyor.

    yıllardır soluduğumuz zehrin bedeli de tatlı oluyor böyle.
  • gün itibariyle, yeni sipariş alamazsa elindekileri bir ay içinde teslim edip, sonra hat kapatacak dev;

    (bkz: http://w9.gazetevatan.com/…wsid=227377&categoryid=2)

    geçen sene, haddehane sahibi bir müşteriye ödeme sorduğumuzda "bana bir iki ay dokunmayın, hiç param yok" demişti. sebep; erdemire bir miktar sipariş vermiş, sanırım 150 ton civarı. iki gün sonra arayıp, "sizin maldan elimizde şu anda (yaklaşık) 250 ton var, ya tamamını alın ya da 3-5 ay beklersiniz" demişler. malzemenin tonunun 1000 doları geçtiği zamanlar. mecburen malzemeyi alan müşterinin bütün ödeme planları doğal olarak ayvayı yemişti.

    şimdi ise malzemenin tonu yarıya düştü; yukarıdaki habere göre de erdemir, on ton sipariş vereni öpecekmiş.
  • borsa getirisinden, fabrikanın fiziksel özelliklerinden ve ülkeye katkısından genel olarak bahsedilmiş. ben çocukluğu bu fabrikanın kurulu olduğu ilçede geçen biri olarak yazacağım bu girdiyi. o ilçede yaşayan benim ve diğer çocukların da buraları okuyorlarsa yaşadıklarını ve bu fabrika sayesinde yaşadıklarımızı.

    bu fabrikanın çocukların hayatına dokunduğu en erken yaşları acı bir anıya rastlar, sünnet :d toplu sünnet yaptırır, çocuklara değişik etkinlikler hazırlar ve hediyeler verirdi.

    yaş ilerledikçe ilçede yapılan sevgi barış dostluk festivallerine olan sponsorluğunda etkileşimimiz artardı. evet bu festivaller michael jackson'un da gelmek istediğini başkanımıza beyan ettiği festivaller :d tarkan, ibo, yıldız tilbe, bülent ersoy vs. daha niceleri. defalarca geldiler ve acayip bir festival ortamını oluşturuyorlardı bu tip sanatçılar. tarkan konserlerinde ilçede oturmamıza rağmen biz şehiriçi ulaşımını bile güçlükle yapardık. bu bizim için şans aslında belki de şanssızlıktı. çocuk yaşından beri sürekli bu ortamları gören bir genç olunca haliyle bu ortamları normal bir durum sanıyorduk. değilmiş :(

    erdemir spor basketbol takımı. bu benim için bu işin zirvesiydi. o zamanlar ülker ve efes ligin tozunu atarlardı ama bizde fena değildik. hatta bizim salonda süper maçlar olurdu, yenemesek bile ezilmezdik ve çok keyifli maçlar olurdu. o ortam, o seyir zevki yüksek oyunlar hatta basketbolcular salona girdiğinde gelen o mentollü krem kokusu. hala daha aklımdadır. sanırım voleybol takımı da vardı ama o takım ile hiç yollarımız kesişmediği için bir şey diyemeyeceğim.

    ramazanda kurulan iftar çadırları. aman allahım, öyle bir iftar menüsü ve kaliteli yemekleri olurdu ki anlatmak mümkün değil. çadır dediğime bakmayın. genelde halı sahalarda olurdu birde göztepe'de bulunan fabrikanın yemekhanesinde. lise zamanımızda dersaneden çıkar eve gitmez buralara giderdik. sınıf olarak bile gittiğimiz olurdu. birlik beraberliğimizi arttırırdı :d

    futbol ve basketbol kursları. okulların takımlarını desteklerler, antrenörler ve malzemeler gönderirlerdi. futbolu pek bilmiyorum ama basketbolda okullardan alt yapıya aldıkları oluyordu.

    ilk sinema deneyimimi ben ve birçok çocuk bağlık'ta bulunan erdemir sinemasında yaşadık. okul etkinliğinde hep buraya götürürlerdi bizi. ilk filmim aslan kral'dı :d

    aklıma gelmeyen belki daha da niceleri vardır. erdemir deyince benim kafamda canlananlar bunlar ve kdz. ereğli'de yaşadığım muhteşem çocukluk anılarım geliyor. tabi şimdi işler çok değişmiş.
  • 13.11.08 - erdemir grubu 2008 yılı dokuz aylık dönemde kar rekoru kırdı!

    17.10.2008 - cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı!

    05.06.2008 - erdemir grubu 2008 yili i. çeyreğinde net karini %57 artırdı!

    bir süre sonra...

    yakın zaman önce - erdemir grubu personel maaşlarında %35 kesintisi yaparak hepimizin eline verdi!

    ve yine ısrarla: kriz bizi teğet geçti!
  • 2008’in son çeyreğinde 1,19 milyar tl zarar açıklayan şirket. aynı zamanda hisseleri yerlerde sürünen şirket. çok vahim ve de yazık
  • karadeniz ereğli’de yer alan ereğli demir ve çelik fabrikaları t.a.ş. işletmemiz sınırları içinde bulunan yüksek fırında küçük çaplı bir kaza meydana gelmiştir. iş sağlığı ve güvenliği konusunda sanayinin öncü uygulamalarına haiz; teknik yetkili personelimiz nezaretinde duruma anında müdahale edilmiş, küçük çaplı yangın kısa sürede kontrol altına alınmıştır. bazı basın organlarında yer alan 3 ağır yaralanma vakası gibi haberlerin gerçek dışı olduğunu bildirir, nihai durumu kamuoyunun bilgisine sunarız.

    vaka :

    işletmemizin 1 no.lu yüksek fırını’ nda 07.05.2015 tarihinde saat 16.38’de fırın gövdesi 6 numaralı tüyerin yanması nedeniyle oluşan açıklıktan kıvılcım gelmeye başlamış, fırının hava miktarı düşürülerek derhal müdahale edilmiş, üfleme borusundan dökümhaneye gelen akkor kokun yakın çevredeki bazı ekipmanlarda sebep olduğu lokal yangın kısa sürede söndürülmüştür.

    söndürme çalışmaları esnasında duman etkisi ile kısa süreli rahatsızlanan 3 çalışma arkadaşımız sağlık kontrolleri ve dinlendirilmelerinin ardından iş başı yapmıştır. fırınımız bugün onarım çalışmaları tamamlanarak 16:30 vardiyasında devreye alınacaktır.

    http://www.erdemirgrubu.com.tr/…grubundan-aciklama/
hesabın var mı? giriş yap