erhan göksel

• kuddusi okkır ile birlikte kanı, rte ve kankası gül'ün ellerine bulaşmıştır.
  
  ikisine de sormak isterdim; birisinin kanına girmek nasıl bir duygu diye?
• öldüğünü duyunca mideme birşey oturdu. fikirlere katılırsınız, katılmazsınız, ayrı. düşünen, üreten, dinlemeye, okumaya değer; değerli bir adamdı.
  
  bedeni o kadar iriydi ki, başı vücuduna oranla çok küçük görünürdü. televizyonda her gördüğümde bu kadar kilonun sağlıksız olduğunu düşünür, kalbinin bu kadar kiloya nasıl dayandığını sorgulardım. üzüntü, sıkıntı, stres bu ölümü açıklamaya yeter, vefatının ardında başka şeyler aramaya gerek var mı bilmiyorum. onu bu hallere sokanlar, ondan beter olsun. allah rahmet eylesin.
• eskiden doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlardı, $imdi ergenekondan içeri alıyorlar..
  
  tanım: adam gibi adam.
  
  zaman ötesi ayarı : ben bundan daha adamım diyenler olmu$, ama üzgünüm tipim değilsiniz
• sanırsam son zamanlarda vefatına gerçekten üzüldüğüm tek kişi oldu. sürekli bir şeyler üreten, fikirleri ve cesareti ile örnek davranışlar sergileyen böylesine değerli bir insanın bu kadar genç bir yaşta aramızdan ayrılması büyük bir kayıptır. ölümününe, "karanlık güçler"in en ufak bir katkısı olmuşsa yazıklar olsun bu dünyanın haline.
• adam gibi adam olmasının ötesinde namusuna kefil olduğum adamdır. ne zamandı hangi programda yayınlandı hatırlamıyorum. erhan göksel elinde bir gazete küpürü tutuyordu. küpürde ne mi vardı? yol kenarında çöplükten karnını doyurmaya çalışırken bir kamyonun altında kalan çocukların cesetleri. işte gerçek türkiye budur demişti ve gözleri dolmuştu erhan göksel'in. benim de gözlerim dolmuştu o yüzden unutmamışım.
• yanılmıyorsam 2002 yılıydı. kurthan fişek derse konuk öğretim üyesi olarak erhan göksel'i getirmiş ve kendisinden sitayişle bahsetmişti. o zamanlar da ziyadesiyle ünlü olan bu iri kıyım araştırmacının aynı zamanda ekonomi doktorası yapmış ve teorik boyutu son derece sağlam biri olduğundan habersizdik. yine o gün de birlikte çalıştığı siyasetçilerden, onlarca olaydan ve olgudan bahsetti. hepsini unuttum. ama aklımda kalan tek şey kendisini marksist olarak tanımlaması olmuştu. ha güncel siyasetteki pozisyonunun bu tanıma uygun olduğu da söylenemezdi. fakat şu bir gerçek ki bırakın köşe yazarı, yorumcu sıfatlı tayfayı, benim diyen öğretim üyesi bile bu adam kadar teoriye hakim değildi. (bkz: verso yayıncılık)
• mert adamdı. toprağı bol olsun,mekanı da cennet. sebep olanların da (direkt ya da dolaylı) iki yakası bir araya gelmesin.
• sahibi olduğu verso haber sitesine ait evraklara, bilgisayarlara, cep telefonlarına 22 ocak'ta el konulup hala kendisine verilmemiştir. bu sebeple verso haber sitesi tamamen göçmüş ve bir muhalafet odağı daha başarıyla yokedilmiştir. bu ergenekon saçmalığından demokrasi bekleyen andavallara duyurulur.
  
  http://www.odatv.com/index.php?id=14880
• gerçek gelecek programının yayından kaldırılmasıyla ilgili yayınladığı basın açıklamasının son paragrafı halen dün gibi aklımdadır.
  
  '' ... halkı aydınlatmak, millete yön göstermek, bu yurdu canından çok seven bir yurttaş olarak benim görevimdir. başka yollar buluruz. o baskıcı, hortumcu ve "yeteneksiz ve yetersiz" siyasilerin halkı aldatarak ellerinde tuttukları güce dayalı engellemelerini sizler isterseniz çatır çatır kırarsınız.''
  
  türk milleti, bir araştırmacısını ya da siyasi analistini değil, abisini kaybetti.
  
  mekanın cennet olsun.
• egemen bagis ile flash tv de afilli sekilde bir kapisma yasamis ,
  akabinde "ben karisini bikini ile gezdirip sonra da turban meclise girsin diyen adamlardan degilim" mealindeki sozleri ile izleyenleri galeyana getirmis siyasi stratejist.
  asiri asabi tavirlari ve uslubu sebebiyle seyredenlerde "bu adam bir kac dakika icinde kalp krizi gecirecek galiba" intibaa uyandiran heavyweight sahis.