• garip bir dönüşümü olan karakter.

    ilk ortaya çıkması stone ve parker'ın karanlık ve dile getiremedikleri karakter özelliklerinin bir birleşimi. stone kendi ağzından "bana ait bir çok şey cartman aslında. ikimizin de karanlık yanlarını taşıyor" şeklinde betimliyor. açıkçası ortaya çıkan karakter 2000'lerin başında hızlıca kült bir hal alıyor ve hatta şovu sırtlıyor diyebiliriz. ilk dört sezon boyunca bariz bir şekilde diğer karakterlerden daha fazla yer ediniyor ve şovun "oh my god! they killed kenny!" dışındaki bütün mottoları cartman'ın ağzından çıkma. "screw you guyz, i am going home!", "respect my authoritah!", "i'm not fat, i'm big-boned!" gibi bir çok motto cartman karakterinden.

    dördüncü sezondan sonra stone ve parker, siyasi konuları parodi yapmak ya da politik doğruculuk nedeniyle dil uzatılamayan konuları doğrudan kendi ağızlarınan eleştirmek istediklerinde direk cartman'ı başrole alıyorlar. bunlar dışında her karakterin merkezde olduğu ya da birlikte koşturdukları hikayelerde olunca cartman yine bariz ekran zamanına sahip oluyor. üstelik kyle ve stan doğrudan stone ve parker ikilisinin temsili olmasına rağmen, ikili bu karakterden bütün söylemlerini dile getiriyorlar. bu da aslında şovun absürt tadını oluşturan asıl etmenlerden birisi oluyor. yani abd gündemi aptalca konular getirdikçe stan ya da kyle üzerinden bu konulara mantıklı yaklaşmaya çalışıp t'ye alıyorlar. ancak kendileri absürt bir konu ortaya çıkarmak istediklerinde ya da doğrudan kuşatmaya almak istediklerinde direk cartman karakteri devreye giriyor.

    burada bi' ara vereyim. 11. sezondan sonra randy karakterinde gizli bir cevher keşfediliyor. stone ve parker, randy'yi çok bilinçli olmadan kimlik bunalımına sahip, hayattan istediğini alamamış bir hale getiriyorlar. stone ve parker için bu gelişim, mantıksız olayları stan ve kyle'ın gözünden ele alıp "duh?!" yaklaşımı yaptırmak yerine, randy ile "her hıyarım var diyene tuzla koşan" ve bu olayların büyümesine ya da ciddiye alınmasına sebep olan insanları anlatma fırsatı sağlıyor. bu nedenle, git gide randy de ana hatta girdiği için yavaş yavaş cartman dışındaki diğer karakterlerin hikayelerinde azalma başlıyor. galiba stone ve parker'ın yaşlanması da bunda etkili. çünkü yaşlandıkça cartman ya da diğer çocuklar gibi karakterlerden uzaklaşıp, hayatta arayışta olan randy karakterine kendilerini daha yakın hissediyor olabilirler.

    bu yaşlanma ve randy'nin sahnede yer edinmeye başlaması durumu cartman'ı da etkiliyor. çünkü, 17.sezonla birlikte cartman'ın hikaye hattı yavaş yavaş ekranda azalmaya başlıyor. işte tam burada dikkatimi şu çekti: artık bölümlerde cartman kötülük yapan ve hak ettiği cezadan kaçan bir karakter değil. aksine kötülük yapmasına artık çok izin verilmeyen, yaptıklarından bir şekilde ceza alan ve eskisi kadar insan öldürmeye kadar işleri götüremeyen bir karakter. yani onu kült yapan, korkutan, güldüren ve tiksindiren bir karakter olmaktan yavaş yavaş çıkıp önceki halinin mirasından beslenen bir hale bürünüyor. bunun da manifestosunu politik doğrucu müdür bölüme izliyoruz. cartman ki uzaklaştırma almak isteyen bir karakter, müdürden daha dayak yemeden korkuyor. çocuklar sen aslansın kaplansın dediğinde gaza geliyor ve dayak yediği için korkuyor. bunu kendi lehine bile çeviremiyor. son çare bir planla pc'lere eski bir general gibi saldırıyor ama planı anlamsız kalıp kyle'ın hareketiyle boşa düşüyor. bu bölümden sonra da stone ve parker adeta geçmiş günahları için cartman'a ceza veriyorlar ve onu normalleştiriyorlar. sanki ikili artık cartman karakterinden çok sıkılmış ve kendi kafasındaki şeyleri anlatmaya yöneliyorlar. üstüne de randy karakteri zirve yapınca, stan ve kyle dahil bütün karakterler rafa kalkıyor.

    ancak diğer karakterler ekranda göründüklerinde köklü bir karakter değişimi yokken cartman'da kalıcı normalleştirmeler var. hatta iş en son return of the covid'de de hiç bir mantığı yokken evsiz yapılmasına kadar gitti. bir açıdan anlaşılabilen bir durum var. stone ve parker ne isterlerse onu anlatıyorlar ve fanlarının görüşleri umurlarında değil. yaşlandılar ve hayata bakışları değişti. stone depresyon atlattı. bu değişim böyle bir karakterin de gerilemesine neden oldu.

    bence abd tv tarihinde tartışmasız en kült ve en özel karakterlerden biri cartman. bütün south park evreninde her karakter bir yerde sıradan kalırken, kendisinin sıradanlıktan çok uzak yaratıldı. dolayısıyla, mirasını sonsuza dek koruyacaktır.

    debe edit: erken seçim.
  • eric: kyle, all the times i called you a fuckin' jew, i didn't mean it.. you're not a jew...
    kyle: but cartman, i am a jew!
    eric: no kyle, don't be so hard on yourself...
  • penisinizi bir midilliye yedirecekmiş gibi feyk atıp kendi ailenizi size yedirebilecek, çok sevdiği meksika restoranına gidebilmek uğruna sizi dünyanın zombilerin işgali altında olduğuna inandırıp bir sığınakta günlerce kapalı tutabilecek, tarih ödevini yapabilmek için tivo'ya history channel kaydedip suya onunla birlikte düşmesini ve geçmişe yolculuk etmesini sağlayacak bir düzenek kurabilecek, sırf arkadaşlarını göt etmek için hıristiyan rock grubu kurup platin albüm yapabilecek, görünmezlik gücü olduğuna inanarak çıplak şekilde müzayede platformuna çıkıp tüm kalabalığın önünde küçük adımlarla ilerleyebilecek, ctulhu ile totoro'ymuş gibi ilişki kurup dünyaya egemen olmaya hippileri ve justin bieber'ı öldürterek başlayabilecek, bodrumunda atmış üç hippiyi kilitli tuttuğu için hapse girebilecek, kızılların vampir olduğu şeklinde bir teoriyi sınıfa açıkladıktan sonra kendisinin gizlice kızıllaştırılması üzerine kızılları örgütleyip diğer ırklara karşı savaş açtırabilecek, 11 eylül hakkındaki ödevinde saldırı anındaki dumana yakınlaşıp paint'te çizdiği kyle'ın yüzünü göstererek suçlunun kyle olduğunu iddia edebilecek, nintendo wii'ye kavuşabilmek için kendini dondurtup tahmin ettiğinden uzakta bir geleceğe gidip geçmişteki kendisini arayıp kendisiyle küfürleşebilecek, imagination land ismindeki hayal edebileceğin her şeyi yaratabileceğin dünyaya gidip kyle'ın kendi taşaklarını yalamasını hayal edebilecek, çıkıştaki kavgadan kaytarabilmek için öğretmen masasına ders esnasında çıkıp sıçabilecek, sadece kanepede uzanıp cips yediği anda üretilen bir şakada hak iddia edip geçmişi hatırladığında o esnada şakayı bulmakla kalmayıp bir ejderhayı öldürdüğünü ve yahudi robot ordusunu yok ettiğini söyleyebilecek, korsancılık oynamak için somaliye gidebilecek, kfc ile mafya savaşına girebilecek, babasını üvey kardeşine yedirdiğini öğrendiğinde bunun için değil babasının bir kızıl olduğuna ağlayabilecek, nascar sürücüsü olmak için fakir ve aptal olmaya çalışabilecek, attığı birkaç mesajla terapi esnasında öfkesini sınayan psikologun karısının silahla kendisini kafasından vurmasını sağlayabilecek, uyuşturucu bağımlısı bebekleri dövüştürerek kendi şirketini kurup buradan kazandığı parayla kendisine kfc gravy sosu ile dolu bir jakuzi yaptırabilecek, kıçına disneyland'i sokarak hapishaneye sokabilecek, kıçında devasa bir uzaylı uydu alıcısı taşıyabilecek, cadılar bayramı'nda ku klux klan üyesi kostümü giyebilecek, kendine lunapark satın alıp kimsenin girişine izin vermeyebilecek, gördüğü en komik şeyin ardından gülme yeteneğini kaybedebilecek, bulduğu ceninlerle kök hücre araştırmaları sayesinde kendine bir pizza restoranı yaratabilecek, olgun arkadaşlar aradığı için north american men boy lovers association'a katılabilecek şekilde yaratılmış tek karakter.
  • -hey guys, listen to this song i just wrote, it's called "i hate you guys":
    i hate you guys,
    you guys are assholes,
    especially kenny,
    i hate him the most.
  • eric: "hey, don't call me fat, you fucking jew!"
    mr.garrison: "eric, did you just say the f word??"
    eric: "jew??"
    kyle: "no, he is talking about fuck, you can't 'fuck' in school, you fucking fat ass!"
    mr.garrison: "kyle!?!"
    eric: "what the fuck now?"
    mr.garrison: "eric!?!"
    stanly: "dude, you just said fuck again!"
    mr.garrison: "stanly!?!"
    kely: "mmmm"
    mr.garrison: "kely!?!"
    eric: "what's the big deal? that doesn't hurt anybody! fuck, fuck any fuck-fuck-fuck !!"
    mr.garrison: "how would you like to see the school councelor !!?"
    eric: "how would you like to suck my ballz!"
  • "aşk, sıçmak gibidir. bazen kendi yolunu bulur ama bazen azıcık itelemek lazımdır." sözü ile ufkumuzu iki katına çıkaran yüce insan, idol.
  • kötü karakterler, insanın içinde, oralarda bir yerlerde olan kötü duyguların tercümanı olurlar. bu yüzdendir ki dexter, joker, darth vader, hannibal lecter, jack torrance, t-bag, col. hans landa gibi karakterler insanların gönlünde taht kurmuşlardır. ancak bu kötü karakter bütünüyle kötü değillerdir. insani yönleri, onlara bağlanmamızı sağlar.

    fakat eric cartman bambaşkadır. eric cartman, samanyolu tv'deki başı açık gelin karakterleri gibi tek düze, salt kötülük barındırır. yani yin yang felsefesine aykırıdır.

    joker'in kötülüğünün altında geçmişte çektiği acılar, dexter'ın kötülüğünün altında annesinin kanı içinde yüzmüş olması, darth vader'in kötülüğünün arkasında ise sevdiği kadını ölümsüz yapabilme hırsı vardır.

    peki ya eric cartman? safi kötülüktür. kötü olduğu için kötüdür ve içinde insani tat bulundurmaz. daha doğrusu iyi insani özelliklerden bir tat bulundurmaz. eric cartman'da bir tane bile "moral code" yoktur.

    işte bu sebepten ötürü, eric cartman bütün kötü karakterlerden ayrılır. eric cartman samimidir. kötü olması bir nedene bağlanmaz. drama yoktur. izleyicinin bam teline dokunulmaya çalışılmaz eric cartman ile. izleyici de eric cartman'ı anlayama çalışmaz, bu çocuk neden kötü acaba, onu buna iten nedir diye sorulmaz. babasızdır, piçtir. hatta babası belli bile değildir ancak bu bile dert edilmez.

    bütün bunlar yetmezmiş gibi, sesi de çok güzeldir bu itnenin;

    kyle's mom ıs a big fat bitch

    minorities at my water park

    poker face ft. cartman

    i swear

    faith +1

    japanese prison blues
  • adını full metal jacket filmindeki sapık ruhlu eğitim çavuşu eric hartmandan alır.
  • - i'm not fat, i'm big boned,
    - so there must be a huge bone up in your ass.
    gibimsi yaran bir repliğe konu olmus komik kardes.
  • "meeeğm" derken 2 yaşında bir bebeğe, "i hate you guys" derken 15 yaşında bir ergene, "you're breaking my balls" derken hayattan beklentisi kalmamış bir yaşlıya dönüşüyor. böyle çocuğum olacağına elli milyar borcum olsun.
hesabın var mı? giriş yap