• yenildikleri bir maçtan sonra televizyonculara röportaj verirken şöyle bir diyaloğa girmiştir:
    coulibaly: (düzgün bir türkçeyle) abi hep onlara penaltı, bu hakâmler manyak ya..
    spiker: coulibaly, ceza almayasın sen de, manyak diyosun da..
    coulibaly: (bozuk bir türkçeyle) ban turkşe bılmiyor, manyak ne demek bılmiyor..
  • coulibaly'nin bir roportajına denk geldim, bölüm bölüm nakletmek isterim, kaydı olsun..

    ''''türkiye'den ba$ka bir yere kımıldamadın hiç. seni buraya maddi mi yoksa manevi a$k mı bağlıyor?

    - mecburen burada kalıyorum. fransa'ya dönemem. ama buraya alıştım, çok seviyorum. rahatım yerinde. türkiye'de futbolda iyi para var. ingiltere için bir teklif getirmi$lerdi bakmadım bile. futbolu bıraktıktan sonra menajerlik yapacağım, belki de türkiye'nin ilk zenci teknik direktörü ben olacağım.

    didi vardı. onu zenci saymıyor musun?

    -o sahte zenciydi.

    ----

    fransa'ya girmen mi yasaklandı? niye dönemiyorsun?

    - askerlikten kaçtım. 18 yaşında arabistan'da oynarken, gel askerlik yap dediler. burada kazandığım paraları verin, hergün askere giderim dedim. o yüzden fransa'ya giremiyorum. yedi sene memlekete girmeme cezası veriyorlar. altı yılım doldu.

    ----

    sen çözdün mü türkiye'yi?

    - inan bana ki vallahi çözdüm. ne kadar sahtekarsan, o kadar iyisin burada. herşeyi yapacaksın ama gizli yapacaksın. yoksa ba$ın belaya giriyor. teknik direktöre hata yapıyorsun, ya da ba$kana, sen bana yalan söylüyorsun, denmiyor. allahım yarabbim, kimse kabul etmiyor ki böyle bir şeyi. herkes, tamam ba$kan haklısın, evet hocam doğrusun, diyor. yalaka çok. ama burayı anlamak için bir değil, en az üç yıl lazım. bak pascal nouma çözemediği için gitti. çözseydi benim gibi rahat ederdi

    ----

    paragöz olduğun söyleniyor. dinin imanın para mı?

    - coulibaly'nin parasını ver coulibaly sorun olmaz. ben profesyonelim. türkiye'de kimsem yok. e$im bile yok. ak$am eve gidince hemen ''yatak odasına'' [ahaha] gidiyorum. sabah da antrenmana. ben neden bunu yapıyorum? para kazanmak için. sözle$me imzalıyoruz. para ödenmesi konusunda sorun çıkar diye bir madde yok. ba$tan söyleseler o zaman sorun çıkarmam. ama pazartesi gel paranı al diyorlar, olmuyor çar$amba gel diyorlar. günler bitmiyor bir türlü.

    ----

    futbolu bıraktığında kazandıklarını afiyetle mi yiyeceksin? ticaret mi yapacaksın?

    - buradaki bankalara güvenmiyorum. bir bankanın tabelası bir gün var birgün yok. mali'ye de güvenmiyorum o yüzden paralarımı fransa'ya yatırıyorum. ama memlekette bir diskoteğim var. türkçe bir isim verdim. bir tanem.

    ----

    avrupa'da coulibaly isminde birkaç futbolcu daha var. sizin aileden hep futbolcu mu çıkar? yoksa bu soyadları tesadüf mü?.

    - mali'de halkın yüzde 60'ının soyadı coulibaly'dir. 13. yüzyılda bir kralın adı mamadu coulibaly idi. onun için nerdeyse herkes coulibaly.

    ----

    sahada kızınca türkçe mi, fransızca mı küfrediyorsun?

    -türkçe daha iyi. sahada o kadar küfür var ki zaten ben türkiye'de merhabayı bilmezken orospu çocuğunu biliyordum.

    ----

    küfür etmek ya da küfür yemek sende ne etki yapıyor?

    -bana ne kadar küfür ederlerse motivasyonum o kadar yüksek oluyor. küfür güzel bir şey sonuçta. motive ediyor. özellikle rakip taraftarların küfretmesi ho$uma gidiyor. ondan sonra benim kafada tek bir $ey var. at $u golü git, onlara bir hareket yap. [ahahah]
    türk erkeğinde tek posta hiç duymadım, kiminle konuşsam iki posta, üç posta

    avrupa'da erkekler kadınları o kadar sevmiyor. avrupalı erkekler türkler kadar güçlü değil. türk erkekleri çok güçlü. ne zaman biriyle konu#sam, üç posta, dört postadan bahsediyor. ilk defa böyle bir$eyi türkiye'de duydum. ben avrupa'dayken iki posta bile duymadım. karde$im bu ekmek, pilav değil ki... ye bir kere yeter. türkiye'de hiç, tek posta duymadım. [ahahhaha]

    ----

    fener canlı takım sorunu bitmiyor

    fenerbahçe'yi çok seviyorum. canlı bir takım, sorun hiç bitmiyor. kazansa da kaybetse de sorun var. heyecanlı takım. seyircisini seviyorum, problem adamlar. '''''

    gercek anlamda turkiye futbol liginin en delidolu adamlarından birisiydi. iyi ki vardı, bi de bu coulibaly'i adanademirpor ilk olarak transfer etmi$ti ama türkiye'ye getiren takım degildi. takımı net hatirlamiyorum ama marmara bölgesinden bir takımdı sanırım. coulibaly'i getiriyor türkiye'ye, tam anla$ma zamanı coulibaly adana daha sıcak diyerek adanaya kırıyo direksiyonu. kimse bi$i anlamıyor 21 milyar alan coulibaly di$inda.

    link; http://webarsiv.hurriyet.com.tr/…2/04/06/109462.asp
  • "banim ışim gol, gelsin şakarim"

    beyanatı vardır bir de.
  • turk erkekleri ve sekse duskunlukleriyle alakalı yorumlarıyla kopartan forvet.ben duyuyor,bizim futbolcular konusuyor dun ben bes posta,oburu dıyor ben uc gundur hergun altı posta,ben anlamıyor turk erkekleri ya sallıyor,ya cok guclu ve kopartıcı felsefik yorum:kardesim pilav degilki bu bir kere ye tamam.
  • yılmaz vural "fenerbahçe'yi 3 sene üst üste şampiyon yaparım." "milli takım benim hakkım" "beşiktaş bana da şans vermeli" "galatasaray'ı düzlüğe çıkaracak kişi benim" falan diyor yaa, coulibaly de onun siyahi futbolcu şubesiydi.

    o dönem coulibaly her hafta televoleye çıkardı. "en iyi reytingleri sibel can ve coulibaly'den alıyoruz" açıklamasını yaptıracak kadar da eğlenceli bir söyleşi ortaya çıkarırdı.

    röportajın ilerleyen dakikalarında hiç sekmez fenerbahçe'ye, galatasaray'a, beşiktaş'a neden transfer olamadığından efkarlanıp, "allah'ım neydi günahım?" adlı eseri seslendirirdi ve kesinlikle kayahan'dan da, ibrahim tatlıses'ten de daha iyi söylerdi.

    şarkıyı söylerken ki, "ben nelde yammiş yaptim" ve "allahuuum neyduu gunahum" güzellemeleri epey uzun bir süre jenerikte yer almıştı. bunu da es geçmeyelim.

    neyse o da yılmaz vural gibi, bir level atlayamadı. zaten ortak noktaları olduğundan yılmaz vural'la da pek bir iyi anlaşırlardı. ikisi de çok takımda görev aldığından arada sırada aynı takımda denk geldiler. olasılık problemi gibim bir şey işte.
  • $u futbol dunyasinda hatta siktir et futbol dunyasini, insanlik tarihinde bu adam kadar kimseden nefret etmedim, ilk fanatizm yillarima denk gelen yillarda, trabzonspor'un gogus reklami henuz falken bile degilken bu adam senede 3 takimda 2 $er'den 6 gol birakirdi trabzonspor aglarina. cocukluk travmamdir bu adam benim.

    denizli 2- ts 0 ( coulibaly 34' -43' )- sezona denizli'de ba$liyor, her $ey normal-

    trabzon0-antep3 ( coulibaly 23' -25' , lemi kk 1' ) - bu ara antep'e transfer oluyor, bu arada selim ozer-osman ozkoylu-okan ozke defans --bloku-- var ts'da eklemeden gecemeyecem-

    trabzon 0 denizli 1 ( coulibaly 4'-14' ) - bu mac ilk yarinin rovans maci, bu ara tekrar donuyor denizli'ye antep'ten mac 1-0 bitiyor ama bu yine de iki tane kakitiyor, o derece abi allah sizi inandirsin o derece-
  • bir ankaragücü maçından sonraki "bu galatasaray taraftarı manyak yav, gol atıyorum kufur ediyolar gol atmıyorum gene kufur ediyolar." sözüyle kafama kazınmış malili golcü. bir de bizim sokaktaki balici çocuğa kolibali derler, dellendirmek için.
  • denizlispor'a transfer olduğunda çıktığı ilk maç bir trabzonspor maçıydı. attığı iki golle yeni takımının galip gelmesini sağlamış, maç sonunda kendine yakışan muhteşem bir demeç vermişti:

    -evet kolibali yeni takımınla ilk maçında goller attın, galibiyet geldi, ne diyorsun?
    -ben biliyor. trabzon difens biraz ağır; osman, macit. ben de çok hızlı değil ama attık iki gol. galibiyet güzel.

    bir daha da o performansı yakalayamamış, denizlispor'dan da ayrılmıştır. kanımca en şahane dönemi kompela ile beraber gaziantepspor'da oynadığı yıllardı.
  • bir galatasaray maçında yavaş yavaş kapalı tribüne doğru ilerlemiş, ardından meraklı bakışlar altında şortunu indirmiş ve kobrayı galatasaray taraftarına doğru salarak çişini yapmıştı.

    bu eyleminden dolayı sinirlenen galatasaray taraftarı ise, maç boyu coulibaly'i ıslıklamıştı. ertesi gün coulibaly basından da tepki görmüş, gazetelere "terbiyesiz" "küstah" diye manşet olmuştu.

    coulibaly ise "ben anlamıyor niye sevilmiyor, ben çok sempatik. ben galatasaray forması giymek istiyor" diye açıklama yapmış, televole kameralarına "ölmam mi, beni daşları burun" diye ahıt yakmıştı.
  • bir beşiktaş maçından önce muhabirin "ne düşünüyorsun?" sorusuna, "ahh beşiktaş kolay takım, yener biz.." diye kendinden emin bir beyanat vermiş ve sonrasında hakkaten beşiktaşımızı sahaya gömüp antep'e dönmüşlerdi.. gene de kızamamıştım kendisine, fazlasıyla sevimli sempatik bir adam..
hesabın var mı? giriş yap