• bulgakov'un romanlarından biri. geçen gün iş yerinde oscar wilde üzerine bir sohbet yaparken editör arkadaşlarımdan biri bana bulgakov'un genç bir doktorun anıları kitabını önerdi ve okudum.

    bulgakov türkiye'de pek tanınmıyor ama çok iyi yazarlardan biridir. dönemin rusya'sını keskin betimlemeleri ve bir tutam gerçekçilikle çok iyi bir şekilde yansıtır.
  • mihail bulgakov'un, a young doctor's notebook adında bir mini-diziye de uyarlanan kitabıdır. kitap, moskova'daki tıp eğitimini başarıyla bitirmiş ve bir süre stajyer olarak görev yapmak istemiş olmasına rağmen taşraya gönderilmiş, mesleğinde teorik açıdan üstün ancak pratikte zayıf bir gencin insanlarla ve bir bakıma da hayatla, toplumun aksak ve garip yanlarıyla-frengi örneğinde olduğu gibi-tanışmasını anlatır.
    bulgakov ile bahsettiğim şu mini-dizi sayesinde tanıştım. diziyi kısa bir sürede bitirip bulgakov ve kitapları hakkında araştırmalar yaptım. geçenlerde iki farklı yayınevinin bulgakov'un uyarlanan bu eserini türkçeye kazandırıp yayınlayacaklarını duydum ve hakkında çevirisi daha iyi denilen yayınevinin, türkiye iş bankası kültür yayınları'nın baskısını aldım. can yayınları'ndaki çevirisi nasıl bilmiyorum ancak ben iş bankası'ndaki çevirinin gayet özenle yapılmış ve iyi bir çeviri olduğunu söyleyebilirim.
    bulgakov okumaya başlayacaklara şunu tavsiye ederim: öncelikle a young doctor's notebook'u izlesinler ve sonra da genç bir doktorun anıları'nı okuyup yazarın köpek kalbi, usta ile margarita gibi kitaplarıyla devam etsinler. (benim de planım bu.)
  • itiraf ediyorum, yazarın okuduğum ilk kitabı falan değil adını ilk defa bu kitapla duyduğum yazarın tahmin etmediğim ölçüde güzel eseri.

    nerdeyse bir asır öncesinin rusya'sını, sadece bir doktorun değil her meslekten insanın mezun olur olmaz yaşayacağı 'ben şimdi ne bok yiycem ne biliyorum ki' paniğini, yalnızlığını dibine kadar hissettirip bir solukta okutan akıcı bir kitap.
  • ocak 2015'te dilimize cevrilen ve is yayinlari'ndan yayinlanan eser. 2.baskisini yapmis bile.

    yazarin kendisi kiev tip fakultesinden mezun. eserin salt kurgusal oldugunu sanmiyorum. meslek hayatindaki deneyimlerinden de esinlenmistir mutlaka.

    oldukca akici, nukteli ve sade bir anlatima sahip.
  • kitabın hemen başlarında bir ampütasyon bölümü vardır ki okurken insanın tansyonu düşüyor, başı dönüyor. tıp okumak isteyen arkadaşlar tercih döneminde okumalı kitabı. okulunu başarıyla bitirmiş genç bir doktorun taşradaki yıllar anlatılıyor. her ne kadar 100 yıl öncesinde geçse de durum günümüzde de aynı. zorunlu hizmetle şuan akçakale'de çalışan genç doktorların da durumları bu kitaptaki gibi.
  • tıpçıların annelerinin okumaması gereken kitap.

    almış kitaplığımdan okumuş.kadın geldi ağlaya ağlaya.diyor zorunluda sana böyle bir yer çıkarsa ben de gelirim seninle.
  • okuduğum ilk bulgakov romanıdır, son olmayacaktır.

    olayları anlatımıyla, gerçekçi tasvirleriyle ve samimi üslubuyla oldukça beğendiğim bir roman oldu. üniversiteden yeni mezun olan bir doktorun yaşadığı sıkıntıları, göreve başladığı yerdeki insanlarla iletişimini olanca çıplaklığıyla anlatmış. hatta romanı okurken doktorla birlikte ameliyatlara giriyor, hastaları muayene ediyorsunuz.

    -s!-
    özellikle ters doğumun anlatıldığı bölümde doktor kadar ben de gerildiğimi hissettim. yer yer tansiyonum düşmüş bile olabilir.
    -s!-

    roman, arka planda rusya'daki değişimleri anlatması açısından da oldukça değerli. yazarın hayatına biraz baktığımızda uzun bir süre eserlerinin ülkesinde yasaklı olduğunu görüyoruz.
    kıymeti geç anlaşılan yazarlar listesine bulgakov'u da eklemeliyiz.
  • otobiyografik unsurlar içeren mihail bulgakov romanı. yazarın kendi deneyimlerinden yola çıkarak samimi bir dille kaleme aldığı bu eser, 20. yüzyılın başlarında uzak rus steplerindeki köylülerin yaşamına ve genç bir doktorun serüvenlerine ışık tutuyor. kitapta en çok dikkatimi çeken nokta, çoğumuzun başına gelen ama dile getirmekten çekindiğimiz bir durumu açık yüreklilikle aktarabilmiş olması. ister masabaşı bir memuriyet olsun, ister müşteri kaynayan bir lokantada garsonluk; tecrübe eksikliğimizin ortaya çıktığı ve içimizden "şimdi hapı yuttuk" dediğimiz bir an yaşarız. vaziyet kritiktir, tüm sorumluluk bizdedir, bütün gözler üstümüzde toplanmıştır. fakat biz neyi nasıl yapacağımızdan tam olarak emin değilizdir.. işte bu eserde o "durum" gayet güzel tasvir edilmiş.
  • anton pavloviç çehov gibi, tıpçı bir edebiyatçı mihail bulgakov. son giriştiğim genç bir doktorun anıları öykü kitabı en çömez zamanlarından kalma. kumaşının çok iyi olduğu hemen belli oluyor. her iki alana da hakim. ilk öyküyle kendine bağlıyor. özellikle zorunlu hizmete gidenleri. 1915'leri anlattığına göre, şöyle diyelim, biz türkiye'de 91'de 70 yıl sonra hala benzer haldeydik. (bkz: uludure/@ibisile)

    özgün adı zapiski yunogo vracha denilebilir (belki okunuştan yola çıkarak vraça diye söylemeliydim) olan öykülerin konu, mekan ve adlar bütünlüğü var. içindeki öykülerden bir tanesini, sonraları can yayınları kısamodern'de morfin (morfiy) adıyla yayımlanmış gördüm.

    "genç bir doktor sandalyeden kalktı beni karşılamak üzere. bir an, bitkin ve şaşkın gözlerinde benim de onun kadar genç olmamdan dolayı küçük bir hayret belirtisi gördüm."

    "günlüğümü size miras bırakıyorum. bana hep kişisel belgelere meraklı ve onları okumayı seven biri gibi gelmişsinizdir."

    "bacaklarındaki lezyonlardan şikayet ediyorlardır. adamın dolaklarını indirip merhamet bekleyişini gözümün önüne getirebiliyorum."

    "beni aldatan o kadın hakkında hiçbir şey düşünmeyeli on beş gün oldu. operada* söylediği amneris aryası aklımdan çıktı. bununla iftihar ediyorum. ben erkeğim."

    "gerçekten de en küçük bir nevralji nöbeti onu bütünüyle yoldan çıkarıyorsa, ne işe yarar ki insan?" mihail bulgakov - morfiy

    (bkz: plastron)
    (bkz: libre/@ibisile)
    (bkz: james fenimore cooper/@ibisile)
    (bkz: kafur/@ibisile)
    (bkz: antipirin)
    (bkz: versiyon/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap