göksel bekmezci
-
şair, hayalperest, iyi arkadaş, çılgın oyuncu, çatlak köşe yazarı.
-
bir votka enerji mazisi,beni her gordugunde cikolatami yaninda getirmeyi hic unutmayan ,otopsi meraklisi....http://www.yitikulke.com/ dan yazilarina ulasabilirsiniz.
-
rakidan hic mi hic anlamadigini soyleyip,en sevdigim rakiyi alan....bana guzel kelimeler hediye eden,tum bilim adamlarini mahkemeye verip,tedavileri reddeden birisi....
sanirim benim gobek adim ;eski istanbul meyhanesi,onunki de olsa olsa ;eski istanbul beyefendisi ...* -
yollarda olmaktan kafayi yiyecek dostum....bir zonguldaktan ariyor, bir diyarbakir .yirmi saatlik yol ona artik kadikoy , taksim mesafesi gibi geliyor..rakiyi gectikte fena bir jack daniels'a bogacak bu gelisinde korkarim beni..babasinin ellerinden operim ,ee amcacigim sen icmiyormussun artik!! oglunla serefine kadeh kaldircaz biz de,napalim yahu...
-
tam bir fırlamadır kendileri. ilk şiir kitabı çıkacakmış diye duyduk. tanrı şiiri korumasın. yaşasın şiir.
-
kisa bir sureligine bizlerden uzak kalacak ...ancak ,çok yakin zamanda yitik ulke yayinlarindan kitabi cikacak olan şiir-i şeker pare er kişi...gel tezkere gel tezkere bitsin bu hasret yahu!!
-
aslan asker göksel. izne geldiğinde kitabını kutlayacak insan.
-
kitabi çikti en sonunda,kendi deyimiyle cocuğu doğdu ama daha göremedi enbüyükaskerbizimasker göksel..pek güzel olmuş herkesin ellerine sağlik..
(bkz: gri hikayeler)
.türkçe hüzünlü. -
pandora’nın kukusu
gonca vuslateri için...
bir müddet kaç dakikadır, ne kadar sürer..
iyi tecrübeler, kötü olaylar mı taşır içinde..
insan neden ağlar.. göz yaşı nereye kurur...
sözyaşartıcı bomba var mıdır.. varsa nereye atılır ya da
ihanetler söz vermekle mi başlar ve nerede biter..
kağıt tenim, mürekkep kanınsa içime bastırdığın,
ardımıza serptiğimiz millitakımyıldızlarıyla yolunu bulmaya çalışan
birbirinin uydusu iki gezegen gibi kendi eksenimizde dönüyoruz demektir
tek odalı hastanemizin darmadağınık yatağında..
sen dudaklarınla ziyaretime geliyorsun geceleri..
ve tüm geceleri,
gündüz tarifesiyle yaşayan taksiciler caddelere refakatçi..
dudakların bir virüs taşır gibi yorgun, aç ve
uzak dudaklarıma..
sonra ben sinemaya gidip
röntgen filmi için tek kişiliksiz bilet alıyorum
yer göstericiyle aram açık,
sağım solum boş
önüm arkam.. saklanmayan, neyse..
tüm mevsimlerin toplandığı bir zombahar partisinde
mayıs, haziranın derecesini ölçerken,
alkolü fazla kaçırmış,
acıyı fazla kaçırmış,
ihaneti fazla..
son model bir ekimin, tüm yazı istifra edişi ve
kasımın kollarında sendeleyerek yıkılışı..
nisan’da esen herhangi bir yelken,
ocakta çıkardığı yangınlarla fırtınaya terfi edişinden söz eden bir rüzgar..
hiç sevişmemiş kız kulesi..
bu tatillerinde marta gitmeyi planlayan temmuz-ağutos..
ve şubat’ın otuz bir çekme projeleri..
dedikodular dedikodular..
kötü aşkların hesabını ödeyen şiirler..
sürmanşetlerde:
batan gemide boğulan önce çocuklar sonra kadınlar..
sosyete falcıların uyandıklarında gözlerinin falçataya dönüşü..
tartışma programlarına konuk lorca’nın
“kanlı düğün, gelinin regl olmasıdır” iddiası.. ya da
üç kulhu’yla bir elham’ın yasa dışı uhrevi şirketler zinciri..
tanrı bu filmi çoktan izleyip meleklerine anlatmış olmalı..
sıkılıp çıkıyorum sinemadan
giriyorum bir bara ve çıkamıyorum bir daha..
belki exit music, belki a song for the lovers..
belki this is a film.. belki de utopia..
teninden tenime terinle geçebileceğin bu çıkmaz yolda
sinderella ayakkabı dünyasında sanki aklın
ve bir tembel reis edasıyla
bakıp, seçip, bırakıp bir türlü giyemediğin..
bir türlü üzerime geçiremediğim bir üniforma bedeninle
sağım, solum, önüm, arkam fuckrepden burçlar..
yüzyıllar önce sönmüş yıldızlı fallar..
meteoroloji raporlarında
içim dışım param parçalı bulutlu,
dumanlı ve her metrekareme düşen,
düşüp kırılan bakışların büyük ihtimal yüksek alkollü...
cehennemde,
yanık kremleri satacağım süper bir iş tezgahlıyorum sonra birden..
öldükten sonra köşeyi dönebileceğiz demektir..
ahretin katalogları, tüm kutsal kitaplarda yer bakıyorum,
ateşe sıfır..
peygamberler sitesi dolu..
kampanyalı tükenişleri arttırmışlar hayata..
ıslatıp kepeğe çok karşı devrimci saçlarımı
çocuklara cehennemi tarif ediyorum içimden...
gitsinler ve gönüllerince ateşle oynasınlar.. üşümesinler..
evlatların en hayırlısı,
terkeden babalarını kapıya kadar uğurlayanlardır biraz da..
onlara anlattığım masalın gizli öznesini aleni tuttum..
çünkü cennete giden yol şeytandan geçer
bilsinler istedim..
bugün bir dişimi dolgu yaptırdım;
adını söylerken eksilen bir şeyler vardı sanki ağzımda..
ve pek müstehzi bir hal aldım bu akşamüstü..
ağzıma oturan en kullanışlı sözcüğün çekip alınmasından korktum bir an..
çünkü çekingen ve alıngandır adın ağzımda..
çıkarken akşamın üstünü bahşiş bıraktım
üzerime zimmetli ömrüme..
iyileştim mi hatırlamıyorum.
ama böyle giderse dudaklarından çürüyerek
iyi bir leş olacağım.
iyi birleşerek bütün ölümlere saygılı, kibar bir leş olacağım..
ben çürümeye senden başlayacağım çünkü..
otopsimde sana bir piyango gibi çıkacak notumda
bileceksin bunu ve
dört odacıklı kalbimin giriş katındaki yalnızlığınla
desen desen işleyeceksin bir gece..
bir gece sabaha karşı..
sabaha çok karşı bir gece yazacağın ve
pusunu bir tek senin dağıtacağın kitabın sonuna..
göksel bekmezci
gri hikayeler kitabından… -
yakında eski cesetler adlı bir kitabı çıkacak olan yazar. eski cesetler, derin hikâyeler kolajı. bir göksel bekmezci yaratısı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap