• okan üniversitesi hocalarından tolga yarman tarafından ayrıntılarının yakında açıklanacağı söylenmekte.

    http://okan.edu.tr/…kan.php?s=hab_duy&no=507&a_no=1

    18 aralık 2008, perşembe saat 11:00'de okan üniversitesi konferans salonunda yapılacak basın toplantısında ayrıntılar anlatılacakmış.
  • biraz fazla cesur bir iddia. "gorelilik teorisiyle celiskili gozuken sonuclar elde edildi" falan dense daha isabetli olur su asamada. tek bir deneyin sonuclarina bakarak son bir asirdir turlu turlu deneyler ve gozlemlerle desteklenmis bir teoriyi "curuttugunu" iddia etmek pek saglikli degil. hele bir sonuclarini yayinla, uluslararasi fizik camiasi incelesin, gerekirse deneyini tekrar etsin, benzer sonuclar elde etsin, gorelilik teorisiyle bu sonuclarin aciklanamayacagina dair fikir birligine varsin, ondan sonra cik ortaya "gorelilik teorisini curuttum" diye. tek bir insanin curuttum demesiyle bilimsel teori curutulseydi simdi ortada ne evrim teorisi vardi ne kuantum.

    (bkz: turk insanindaki curutme meraki)
  • hürriyet'e başlık atarmış gibi üniversitenin sitesini güncelleyen birinin marifetinden başka bir şey değildir.

    birçok üniversitede site güncellenmesi ve bu tip bilgilerin internet sitesine girilmesi filanı falancası ya burslu bir öğrenciye, ya da cit'den ingilizce bilen birine yaptırıldığı için böyle bir sayfa görüyoruz yani.

    telaşa mahal yok. dünya infilak etmeyecek.
  • yanılmıyorsam yıllar önce bir ışık demetine laboratuvar ortamında ışık hızı aştırılarak yapılmıştı.
  • bahis konusu görelilik teorisi (ya da kuramı ya da nazariyesi) olsa gerek - görelilik ilkesi pek öyle çürütülesi bir şey değil. zaten mahut üniversitenin iddiası da bu yönde. gerçi bir de şeyi netleştirseler, özel görelilikten mi, genel görelilikten mi bahsediyorlar... neyse, mevzubahis sansasyonsa, gerisi teferruattır elbet. benimkisi de lafın çoku.

    "ışık hızı aşıldı!! einsteincılar panikte!!"

    yav o değil de, kuramların öyle tek bir deneyle (ya da deneyler setiyle) çürütülebileceğini düşünen bunca üniversite efradını görse, karl popper amcamızın gözleri yaşarırdı herhâlde.

    şeyi de eklemeden geçemiyorum, aslında isterim görelilik kuramlarının yerine yeni kuramların (ya da kuantumla birleşik bir şeylerin) geçmesini. hiç değilse "yav görelilik teorisi işte, yani her şey görelidir" filan diyen zevat başka zırvalar bulmak zorunda kalır, yeni eğlence olur.
  • bilim insanı temkinliği ile du bakalım nolcek denmesi geren iddia.

    bir basın toplantısının bir akdemik zemin olmaması ilk anda bilimsel bir iddianın sunumu ile ilgili yönteme dair soru işaretleri oluşturmaktadır.

    bu hali ile erke faciasına dönme potansiyeli taşıyor bu iddia.

    ama işin içinde bir rus bilim insanın olması, batı'nın bilim dogmalarını * yeri geldiğinde sarsan bir ülkeden olması, ihtiyatlı kılıyor insanı. örneğin, kaos teorisi her ne kada batı'da başlamışsa da, o teorinin özellikle türbülans ile ilgili temel problemleri batı'dan önce ruslar çözmüşlerdi.

    bilim sosyolojisi ve bilgi sosyolojisine ilgi duyan birisi olarak merak etmeye başladığım iddia olmuştur: du bakalım nolcek
  • ayni duyuruya ait yarim sayfa alttaki "hakkinda" kismiyla tutarsiz olan bir baslikla duyurulan gelisme (gibi geldi bana).

    oncelikle deneylerin ve teorinin tutarliligi, deney sonuclarinin degerlendirilmesi noktalarinda hic bir sorun olmadigini ve bahsi gecen calismadaki sonuclarin ongorulen teoriyle tamamen ortustugunu varsayalim. zira bu varsayim zaten tutmuyorsa bundan gerisini dusunmeye gerek kalmayacak. neyse, varsayalim biz bi bakin nolucak.

    simdi taa yuzyillar once kinetik enerjiyi nasil bulursun diyolar adama. o da sana diyor ki 1/2 x m x v^2. cismin hizina kutlesine bagli. baska birseye bagli degil. orrayt?

    sonra gun geliyor ben diyorum ki lan bu giden cisim bi de kendi etrafinda donse acaba onun enerjisi farkli mi olurdu. oturuyorum dusunuyorum, deney tasarliyorum. ayni kutlede toplara tamamen ayni hizda vuracagim bi deney duzenegi kuruyorum. bi egimden yukari dogru tirmandirmaya calisip ne kadar yukseldiklerini olcuyorum. bakiyorum sonra toplara ters falso duz falso falan veriyorum, inceliyorum ne kadar yuksege tirmandiklarina. sonra anliyorum ki ilk denklem cismin kendi etrafinda donmesinin ortaya cikaridigi enerjiyi tanimlayamiyor. bu durumda asil enerjinin 1/2 m v^2 + 1/2 i w^2 oldugunu buluyorum. (i atalet, w acisal hiz) farkli cisimler (i) ve acisal hizlarla (w) yaptigim deneylerle de bunun dogrulugunu test ediyorum, yanilmadigimi gorup seviniyorum.

    simdi bu noktada ben varolan teoriyi curutmus degil genellestirmis oluyorum. zira acisal hizin sifir oldugu durumlarda eski hali catir catir calisiyor. silip bastan yazmadik, yeni bir terim ekledik.

    simdi sozkonusu amcalarin dedigi de ivmenin einstein'in kuraminda yer almamasiyla ilgili. yani yanlis anlamiyorsam bu su demek; ay dunyanin etrafinda donuyor ya da einstein'e gore ay ve dunya birbirinin etrafinda donuyor. belli bir uzaklikta dengedeler ama ay ve dunyanin kendi etrafinda donme hizlari denkleme hic bir yerde girmiyor. yani ay ya da dunya kendi etrafinda donmuyor olsaydi da dunya ve ay tamamen ayni uzaklikta dengede olacaklardi. bu amcalar diyor ki oyle degil.

    ya da hakkinda kismindaki ornek acikca su tarz sorular soruyor. ben isik hizina yaklastigimda uzay-zaman bukuluyor ve zaman daha yavas geciyor, tamam bunu biliyoruz. ama ben dumduz gitsem de ya da isik hizinda firil firil donsem de ayni miktarda mi yavasliyor? (acisal ivme) ya da sifirdan 0.99c'ye bir saniyede mi yoksa bir yilda mi cikiyor oldugum bu bukulmenin miktarini etkiliyor mu? (sabit dogrusal ivme) ya da bir yonde 0.99 c hizinda gidecegime bir dogru parcasi uzerinde limit hizi 0.99c olacak sekilde basit harmonik hareket yapsam bir degisiklik oluyor mu? (zaman icerisinde degisen dogrusal ivme - ivmenin birinci turevi sifir degil)

    eger yanlis bilmiyorsam einstein'in denklemlerinde ne acisal ne de dogrusal ivmeyle ilgili bir terim yok. varsa mesaj atin soyleyin bi zahmet, entry'i sileyim.

    ama zamaninda einstein'in bunu bulamamasi da cok dogal. 2008 yilindayiz ve bu amcamlarin "bulduklari" da virgulden sonra n'inci basamagi etkilemis. einstein'in satirlara sigmayan denklemlerine bir terim daha eklenmis. bugune kadar bulunamamasinin sebebi gozlemlenebilirligi ile dogru orantili. bugunku en hassas gozlem arac gereciyle bile virgulden sonra n'inci basamagi etkileyen bu terimin onundeki katsayi cok cok kucuk.

    velhasil ortada herhangi bir cokme etme durumu yok bence. varsa eger, bir genelleme var.
  • harbiyse leonard ve sheldon'ın tepkisini merak etmeme sebep oldu şimdi. leslie'yle sheldon, string mi loop mu relativiteyle daha bağdaşıyor diye tartışmışlardı. şimdi ikisi de göt mü oldular yani..

    neyden bahsettiğimi anlayan anlamıştır zaten ama olsun (bkz: the big bang theory).
  • simdi ben fizikten, falan anlamam, o, yuzden baska, bir hususa dikkat cekmek istiyorum.

    anlayabildigim kadariyla bu, "prof. dr. yarman'ın çalışmaları uzantısında gerçekleştirilen açılım, geçen yüzyılın baştan yazılması sonucunu beraberinde getirebilecektir..." gibi iddiali bir soylemle takdim edilen bilimsel bir deneyin sunumuna cagri. neden ilkogretim yedinci sinif talebesi tarafindan kaleme alindigini anlamakta gucluk cektim.
hesabın var mı? giriş yap