• "ülkemizde bunların hiçbirini yapmadan bazi bilim insanlarımız birden basının karşısına çıkıp, “ben einstein’i çürüttüm”, “ben kayıpsız iletken keşfettim”, “ben dağı devirdim, çayı çevirdim” şeklinde doğruluğu muğlak, bırakın dünyadaki, kendi ülkesindeki bilim insanlarının dahi haberi olmadığı bir yeni bilgiyi sanki evrensel kabul görmüş gibi sunuyorlar. ülkemizde bunu yapan bilim insanlarının genelde özel üniversitede çalışan bilim insanları olması da yukarıda bahsettiğim “reklam” konusunu aklıma getiriyor. reklamın gerçekten iyisi kötüsü olmaz mı acaba? batıdaki bilim insanının kaygısı kendi bilim dalının reklamını yapıp hükümetten aldığı desteği artırmaksa, ülkemizde de çalıştığı özel üniversiteye öğrenci çekebilmektir. bu nedenle olmamış meyveyi de satmaya çalışabilirler, birkaç gün önce örneğini gördüğümüz üzere çürük meyveyi de."

    doç.dr. cemsinan deliduman

    (bkz: http://haber.sol.org.tr/…setler/mansetalt/7712.html)
  • yabancı basında hiç yayınlanmamış mı acaba diye merak ettiren haberdir.
  • bu olay hakkında zamanında büyük hocamız oktay guseinov bir yazı yazmış:

    (bkz: http://www.egitisim.gen.tr/…_kor_einstein_teori.htm)
  • evrenin gizli yasalarına dair birçok parlak fikriniz olsa bile bunun ispat edilebilmesi çok zordur. bilim insanları hipotezlerini test edebilmek amacıyla testler ve deneyler yaparlar. ancak kozmik nesneler üzerinde deney yapma imkanı neredeyse yok gibidir. bazı durumlarda ise uzay bunu kendi başına halleder.
    ilk olarak 2012 ve 2014 yıllarında ilan edilen ve dünya’dan 4200 ışıkyılı uzakta toros takım yıldızında bulunan üçlü sistem bilim insanlarının yapmak istedikleri bazı deneyleri kendi başına gerçekleştiriyor. burada bulunan üç ölü yıldız çekirdeği einstein’ın uzay- zaman fikrini teyit edebilecek veya değiştirebilecek bir hareket başlattı. 1970’li yıllarda iki ölü yıldızdan oluşan bu sistem einstein’ın genel görelilik teorisini destekleyen güçlü kanıtlar sağladılar. lıgo’nun sonunda var olan çekim dalgalarının olduğu bu esnada tespit edildi.

    yaklaşık olarak dünya’nın merkeziyle aynı mesafede olan bir gezegen soğuk beyaz bir cüce yıldızın etrafında dönüyor. aynı zamanda sistem içerisinde farklı ve daha sıcak bir beyaz cüce bulunuyor. sistemi gözlemleyen ekibin lideri olan virginia’daki ulusal radyo astronomi gözlemevi’nden scottransom , bunun “parlak bir çığlık” olduğunu söyledi.
    her 1.6 günde bir, içte bulunan beyaz cüce çıplak gözle görülemeyen bir cismin etrafında dönüyor. ancak x ışını ya da gama ışınıyla bakıldığında iki beyaz cüce görünmeyen küresel cisme göre bir hayli küçüktüler. görünmeyen küresel cisim güneşin kütlesinin nerdeyse 1.5 katı büyüklüğe sahip.
    bu daha büyük bir yıldızın kalıntısı olan bir pulsardır. 2.73 milisaniyede bir kez bu cisim dönüş gerçekleştiriyor. her bir dönüşte, gökyüzüne bir ışık yayıyor ve her geçişte bu ışık dünya üzerinde parlıyor. yani geriye doğru yıllarca dönen titreşim her dönüşünde bir işaret veriyor. tıpkı hiper doğruluğa sahip bir saat gibi. ve bu ölü yıldızların karışık bir yerçekimi alanı bulunuyor.
    ransom’’ın ekibi tarafından pulsarın titremeleri ayarlanarak, üç cismin yörüngelerinin nasıl değiştiği izleniyor ve sonuçlar einstein’ın teorisinde öngördükleriyle karşılaştırılıyor. genel göreliliğin eşdeğerlik ilkesi, kendi kuvvetli yerçekimsel alanlarına sahip olan nesnelerin dahi yerçekimine birbirleriyle aynı biçimde cevap vermesi gerektiğini söyler. yani iç beyaz cüce ve daha büyük olan pulsar dış beyaz cücenin yerçekimi altında benzer biçimde hareket etmelidir. aksi bir durumda iç çiftin yörüngesi beklenenden daha eliptik olacaktır. bu durum eşdeğerliliğin ve genel göreliliğin ihlalidir. izlenen bu üçlü sistem genel göreliliği bozacak bir yapıda hareket etmektedir.

    ns
hesabın var mı? giriş yap